Futbolda geçmişin özlemi mi

Ülkemize futbol 1903'te Beşiktaş ile girdi desek yanlış vurgu yapmayız. Daha sonra Tevfik Fikret'in Galatasaray'ı ve 1907'de Fenerbahçe ile o zamanın İngiliz işgal gemilerinin takımları ile yapılan maçlarla geliştiğini söylemek yanlış olmaz. Gençlik kişisel sportif faaliyetlerini böylece toplumsal bir hale dönüştürmüşlerdir. İşte bu İstanbul'daki sportif faaliyetler Anadolu'yu da harekete geçirmiştir. Daha sonra milli anlamda kendimizi temsil etme fikri oluşmuş ve ilk kez 1948 Olimpiyatları'nda Turgay Şeren'in Almanlar karşısında kalecilik gerçeği Cihat Arman'dan sonra dünyada anılmıştır.br data-mce-bogus"1"

Ben şunu anlatmak isterim! Türkiye'de Fenerbahçe Başkanı Şeref Apak ile kurulan milli lig o zamana kadar bu adı geçen üç İstanbul takımı adıyla Anadolu'da da karşılık bulmuştur. Zaman içinde önce İzmir ve daha sonra Ankara'da bu durum katılan takımlarla buralara rekabetçi zihniyetle gelmiştir. Bu futbolumuzun dışa açılmasına ve Romanya ile oynanan 2-2'lik ilk karşılaşmadan sonra boyut kazanmıştır. Yıllar sonra Trabzonspor da bu rekabete katılmış ve şampiyonluklarıyla ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil etmiştir.br data-mce-bogus"1"