Sezonu yine 4 büyüklerden birinin şampiyonluğuyla kapatabiliriz. Ama gördüğümüz gerçeği de inkâr edemeyiz. Fenerbahçe ileri uçtaki 2 süratli ismi Batshuayi'yi ve Valencia'yı iyi kullanıyor. Sarı-Lacivertliler, benzer tip futbolcularla orta alandan üçüncü bölgeye çabuk giden, pas trafiği ve çoğalan oyuncularıyla kaleyi görenin şut attığı, gol yese de kazanmayı bilen farklı bir tempoyla mücadele ediyor. Gol yiyor, önemsemiyor ama atacağına inancı tam. Gole giden, rakibi boğan, çok pozisyona giren Sarı-Lacivertli kadro ligin favorisi gibi. Bunda tabii ki tavizsiz Jesus ve ekibinin payı çok büyük. Ayrıca fiziksel açıdan yetersiz olduğu göze çarpsa da İrfan Can Kahveci, oyunu yönlendirerek, şutlarıyla skora sürpriz katkılarda bulunarak özel bir yere sahip. Galatasaray henüz fizik olarak hazır değil. Ama ustalar orada da dikkat çekiyor. Mata, Icardi, Mertens, Oliveira, Muslera, Gomis, Kerem ve Nelsson çok etkili futbolcular. Oyuna iyi başlayıp sonuçta sıkıntılı anlar yaşayan kadro kendini belli ediyor. Burada en önemli sorun fizik güç. Çözüm Okan Buruk'un elinde. Oyunu iyi okuyamayan Valerien Ismael'in gidişi sonrası Beşiktaş'ın Şenol Güneş'le arayı iyi değerlendireceğini ve takım olacağını düşünüyorum. Taraftar desteği de göz önüne alınırsa ne kadar doğru yorum yaptığım ortaya çıkar. Beşiktaş ligin en iyi kadrolarından birine sahip. Koşan, savaşan Siyah-Beyazlılar; Weghorst, sakatlığı geçince Ghezzal, Gedson, Saiss, Salih, Josef, Cenk, Dele Alli, Redmond, N'Koudou, Muleka ile agresif oynadığı