İlk çeyrekte büyük faiz dalgası, ikinci çeyrekte ne

Yeni yıla girerken işler yolunda gibi görünüyordu. Uluslararası piyasalar için Ukrayna Savaşı kanıksanmış, Covid bitmiş ve enflasyon da ABD'den başlayarak düşüşe geçmişti. Fed de mart ayı itibariyle son faiz artırımını yapıp duracaktı. Piyasalar da faizin tepe yapıp geri dönüşünü satın almayı yeğledi. ?Ama bu tablo şubat ayında değişti. ABD ekonomisindeki canlanma ve enflasyon inatçı çıkarak Fed'in faiz artırımlarına devam edeceği korkusu yarattı. ?Sonra hızlı faiz artırımlarının yan etkisi olarak banka iflasları başladı. Enflasyonla mücadelenin sadece resesyon ihtimalini artırmakla kalmayıp finansal istikrarı sarsabileceğini de gösterdi. ?Silikon Vadisi Bankası'nın çöküşünü diğer bankaların izlemesi, merkez bankaları tarafından alınan tedbirlerin, özellikle faiz oranlarındaki keskin yükselişin neredeyse doğrudan bir sonucu. ?Yılın birinci çeyreği bitip ikinci çeyreği başlarken denilebilir ki, yüksek faizin dalgaları sahillere vurmaya başladı. Merkez bankaları da yolarına devam ettiklerinden bu dalganın ikinci çeyrekte nereye vuracağı piyasaları ve yatırımcıları endişelendiriyor. GÖREV BİR İKEN İKİ OLDU ?Yılın ilk çeyreğinin sonucunda merkez bankalarının işi daha zorlaştı. Yıla girerken bütün amaç fiyat istikrarını sağlamakken şimdi buna finansal istikrar da eklendi. Artık büyük merkez bankalarının iki görevi var. ?Üstelik bu görevlerini yerine getirirken birbiriyle çelişen bir durum da ortaya çıkıyor. Merkez bankaları sağ elleriyle yaptıklarını sol elleriyle bozmak durumunda kalıyorlar. ?Banka iflaslarında para musluğunu gevşetmek zorunda kalan merkez bankaları enflasyonun yüksekliğinden dolayı faiz artırımlarından da geri duramadılar. Ama artık daha küçük adımlarla ve elleri daha titrek şekilde. ?Fed, ECB, İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve İsviçre Merkez Bankası da (SNB) faiz oranlarını artırıyor ve sıkı para politikaları önümüzdeki aylarda devam edecek. ?Fed'in mayıs ayında 25 baz puanlık bir artış daha bekleniyor. Bankanın sonraki adımlarını kestirmek ise şu an için pek mümkün değil. Banka krizi öncesinde ise faiz artışlarının yıl ortasına kadar sürmesi bekleniyordu. ?Banka krizi sonrası faiz artırımlarının bu kadar sürmesine gerek kalmadı. Çünkü hem ABD hem de Avrupa'da banka kriziyle kredi arzının kendiliğinden kısıtlanacağı kaçınılmaz hale geldi. ?Üstelik bankacılık sektörüne getirilmesi beklenen daha sıkı düzen içinde kredi sıkılaşması da olacak. EN BÜYÜK DALGA FAİZDEN ?Ancak enflasyon oranlarında, büyümede ve istihdamda ciddi bir düşüşün yaşanmadığı sürece merkez bankalarının sıkı para politikasını ve yüksek faizleri düşürmesi beklenmiyor. ?Daralan küresel likidite ile yükselecek faizler, yatırımcıların ve piyasaların ikinci çeyrekte risk iştahını azaltacak. ?Çünkü banka kriziyle ufukta beklenen bir resesyon var ki, açıklanacak ekonomik verilerde ve gelişmelerde hep bunun ipuçları aranacak. Tahvil verim eğrisi zaten resesyona işaret ediyor. ?Merkez bankaları enflasyonla mücadelelerine devam etmelerine karşılık bankacılık krizi devlet tahvillerini yeniden güvenli liman haline getirdi. ?Bu nedenle ilk çeyrekte tahvil faizleri geriledi. Bitişikte yer alan tablodan izlenebileceği gibi, bir yıl önceye göre ise tahvil faizlerinde ciddi artışlar var. Küresel tahvil faizlerinin ortalaması yüzde 66 değişimle yüzde 2.15'ten yüzde 3.57'ye çıktı. Yıl başında ise bu oran yüzde 3.73 düzeyindeydi. ?ABD dışı borçlanma maliyetlerini yansıtan Libor faizi üç aylık vadede dolar için yüzde 9 düzeyinde arttı. Yıllık artışı ise yüzde 0.96'dan 5.19'a çıkarak yüzde 440'ı buldu. Libor faizi 2007 sonrası ilk kez yüzde 5 sınırını geçti. ?Finansal varlıklar içinde küresel çapta en büyük değişmeler politika faizinden tahvile ve Libor'a kadar faizlerinde yaşandı. NASDAQ VE BİTCOİN SURPRİZİ ?Düşük büyümenin veya resesyonun gündeme geleceği bir konjonktür elbette borsa dostu değil. İlk çeyrekte yılın ilk haftaların etkisiyle yüzde 7 primle kapatan dünya borsalarını daha zor bir ikinci çeyrek bekliyor. ?Ancak böyle bir durumda bile banka ve finans hisselerinden kaçanlar teknoloji hisselerine yönelebiliyor. ?Bu nedenle Nasdaq Bileşik Endeksi yüzde 16.7 prim yaparak pandemiden bu yana en iyi çeyreğini geçirdi. Beklenmedik bu prim dünya ve ABD borsalarının üç katına yaklaştı. ?Fed duracak diye en sert tepkiyi kripto piyasası verdi. Onun da tümü değil, asıl yükseliş Bitcoin'den. Bitişikte tablodan görülebileceği gibi, Bitcoin ilk çeyrek yüzde 71.8 prim yaparken Bloomberg Galaxy Endeksi yüzde 59.6 arttı. ?Kripto piyasası sadece Fed'in durmasını değil, aynı zamanda gelecek olan regülasyonları bekliyor. Durumu diğerlerine göre daha net ve daha az etkilenmesi beklenen Bitcoin'e yönelik ilginin bir nedeni de bu. ?Altın ise yüzde 8 prim yaparak iyi bir çeyrek dönem geçirdi. Bundan sonra da benzer bir seyirle yoluna devam edebilir. Türkiye'nin de aralarında olduğu Asya merkez bankalarının talebi altının orta ve uzun vadeli iyi bir destekçisi. ÇİN BÜYÜMESİ ARTIK KADEMELİ ?Emtianın seyrinde Çin ekonomisinin durumu da etkili. Pandemiyle kapanan Çin 3 yıllık aradan sonra ilk çeyrekte yeniden açıldı. Üretim ve hizmet faaliyetleri artışa geçti ancak Çin toparlanmasının bu kez kademeli