Büyümede madalyonun diğer yüzü

Bahar toplantıları nedeniyle Küresel Ekonomik Görünüm raporunu yayımlayan IMF, dünya büyümesini geçen yıl yüzde 3,4, bu yıl yüzde 2,8 ve 2024'te yüzde 3 olacağını tahmin etti. Küresel enflasyonun ise 2022'deki yüzde 8,7 seviyesinden 2023'te düşen emtia fiyatları nedeniyle yüzde 7'ye inmesini bekleyen IMF bu konuda normale dönüşü 2025'ten önce olası görmüyor. Türkiye için 2023 yılında daha önce yüzde 3 büyüme öngören IMF bu beklentisini yüzde 2.7'ye indirdi. Kurum 2024 yılı için beklentisini yukarı yönlü revize ederek yüzde 3.0'dan 3,6'ya yükseltti. IMF, Türkiye'de 2023 yılı ortalama tüketici fiyat beklentisini yüzde 51,2'den yüzde 50,6'ya çekerken, gelecek yıl için yüzde 35,2 seviyesinde bir tahmin ortaya koydu. SANAYİ ÜRETİMİNDE GERİLEME GEÇİCİ ?Enflasyon tahminine diyeceğim fazla bir şey yok. Biraz daha yukarıda gerçekleşmeyle karşılaşabiliriz. Ama büyüme oranı tahminine itirazım var. ?Bu tahminlerin açıklandığı dün aynı zamanda Türkiye'nin sanayi üretim endeksi belli oldu. Büyük depremin yaşandığı şubat ayında sanayi üretimi yüzde 8.2 ile pandemi sonrasının en sert düşüşünü gösterdi. ?Bu durumun revize edilerek düşürülen IMF tahmini ile çakışması, acaba büyümenin aşağıya dönüşü başladı mı sorusunu gündeme getirebilir. ?Gerçek durum ise böyle değil. Şubat ayındaki sert düşüş, sanayi üretiminin çalışanların depremde ölmesiyle ilgili geçici bir durum. Martta toparlanma yeniden başlar. ?Aynı durum şubat ayı ihracatında söz konusuydu ve yüzde 6 gerileme vardı. Mart ayında ihracat yeniden artış yönüne döndü. ?İSO tarafından yapılan öncü göstergelere göre sanayi faaliyetlerin gidişini ölçen PMI verisi genişleme bölgesinde, İhracat İklimi Endeksi de artış yönüne döndü. ?Şimdiye kadar görülmemiş boyutta bir seçim ekonomisi uygulanıyor. Parasal genişleme, mali genişleme, kredi genişlemesi üçü birden yürürlükte. Kredi faizleri enflasyonun üçte biri düzeyinde. TASARRUFA CEZA, TÜKETİME TEŞVİK ?Mevduat faizleri enflasyonun yarısında. Tasarruf etmenin bir ödülü olmadığı gibi başka bir aracı yok. ?Gayrimenkul çok pahalı ve tasarrufların belli büyüklüğe ulaşmasını gerektiren bir yatırım alanı. Küçük küçük tasarruf sahipleri biriktirerek bir türlü reel getiri elde edemiyor ki, tasarrufunu büyütsün. ?Yüksek enflasyon karşısında aylık bazda harcanmayan geliri ve tasarrufları reel olarak küçültüyor. 2022 yılında TL mevduat ve Hazine tahvillerinde kalanların reel kaybı yüzde 30 civarında gerçekleşti. ?Koşullar tasarruf etmeyi cezalandırınca insanlar kazançlarını mecburen harcıyor, bilenler ise iş ve ticaret yapıyor. ?Kaldı ki pandemi sonrası dünyada ve Türkiye'de tüketim eğilimi hızlandı. ?Hem belli bir dönem kapalı kalmaktan ve biriken tüketim iştahından hem de ölümün bu kadar yakın hissedilmesinden dolayı geleceğe yönelik tasarruf etme ve çok çalışma anlamını bir ölçüde yitirdi. ?Bunu en belirgin şekilde turizm sektöründeki büyük canlanmada görüyoruz. Kış aylarında bile artık turist geliyor. ?Böyle bir dönemde gayrimenkul ve otomobil satışları çok canlı adeta yok satıyor. Yurtiçi tüketim ve perakende satışlar gayet iyi gidiyor. Mevcut şartlarda büyüme olmayacaksa ne zaman olacak BÜYÜMEDE SORUN NEREDE ?Yılın ilk yarısında seçim ekonomisi uygulamalarının etkisiyle yüksek büyüme çıkması muhtemeldir. ?Yılın ikinci yarısında yeni hükümet döneminde işlerin toparlanması adına frene basılsa bile, ilk yarıdan gelen hızın etkisiyle yavaşlama birkaç çeyrek sürebilir. ?Büyümenin 2023'de yüzde 5'in üzerine çıkması muhtemeldir. 2021 yılında yüzde 11.4, 2022 yılında yüzde 5.6 büyümeye bu yıl yüzde 5.5 eklenmesi üç yılın ortalamasını yüzde 7.5'e taşır. ?Türkiye'nin uzun vadeli ortalama büyümesi yüzde 5. Son üç yılda bunun yüzde 50 üzerinde gerçekleştirme söz