Seferîlikte ilgili karıştırılan meseleler (2)

ÜÇÜNCÜ MESELE:

Kişi misafir bulunduğu beldede kaldığı geçmiş günleri hiç hesaba katmadan ne zaman ki 15 gün kalmaya karar verirse seferîliği "o andan" itibaren biter, mukim olur. Dolayısıyla kişi mesela, hastanedeki işleri sebebiyle "işi bitesiye dönmek" niyetinde olsa ama her defasında kendisine "14 gün sonrasına randevu" verilse ve bu sebeple o beldede yıllarca kalsa seferîliği devam eder.

DÖRDÜNCÜ MESELE:

"Urfa'dan Kastamonu'ya tatile gelen biri, bu ilin farklı yerleşim birimlerinde toplam bir ay kalacak olsa, 15 günlük süreyi nasıl hesaplar Örneğin 10 gece Abana'da, 10 gece Bozkurt'ta, 10 gece de İnebolu'da kalmak üzere gelmişse bu ilçelerin her birinde seferî midir (Bu üç ilçenin tamamı 25 km.lik bir çember içindedir.)"

Mezkûr ilçelerin aralarındaki mesafeler çok kısa da olsa her biri müstakil bir yerleşim birimi olduğundan ve birinden diğerine geçip gece kalındığında "mebit birliği" bozulduğundan bu ilçelerin her birinde 15 günden az kalmak niyetiyle kalındığı sürece -il bazında toplamda bir ay da kalsa- seferîliği devam eder.1

Hatta bu ilçelerin birinde 16 gün kalmayı planlamışken yani mukimken, 10 gün sonra 90 km'den uzaktaki Kastamonu'ya gezmeye gidip orada gecelemeden aynı gün dönse ikamet süresi sıfırlanmış olur; döndüğünde kalacağı süre 6 gün olacağı için artık seferî sayılır. (HAŞİYE)2

BEŞİNCİ MESELE:

Mola yerinde bir imama uyan kimse, geç uyduğu için (mesbuk) onun farzı iki mi, yoksa dört mü kıldığını bilemese namazını dörde tamamlar, kısaltmaz; sormasına gerek yoktur. Ama onun da misafir olduğunu ve iki kıldığını biliyorsa kendisi de ikiye tamamlar.

ALTINCI MESELE:

Otobüste sünnetleri oturduğumuz yerde ima ile kılmakta hiçbir beis yoktur. Ancak farzların otobüs içinde ima ile kılınması vaktin çıkma riski yoksa çok uygun olmamakla birlikte yine de kılınabileceğine dair fetva verilmiştir; kazaya bırakmak ise çok yanlıştır. Bu durumlara düşmemek için namazları cem' etmek daha ihtiyatlıdır. Uçakta ise mola imkânı bulunmadığından zaten ima ile kılınır.3

YEDİNCİ MESELE:

Yolculukta dört rekâtlı farzlar iki rekât kılındığından bu namazlar şayet kazaya kalsa iki rekât olarak takarrür ettiğinden eve dönülse bile artık iki olarak kaza edilir. (Şafiîlerde dört olarak kaza edilir.) Aynı kaide gereğince mukimken kazaya kalan namazlar yolculukta kaza edilseler bunlar da kısaltılmadan kaza edilirler.4

Dipnotlar:

1- Bkz. Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, s. 175, madde: 257

2- HAŞİYE: Öncelikle vatan (yani ikametgâh ve konaklama) denilebilmesi için gündüz gidilen yerlere değil "gecenin" geçirildiği yere bakılır. Bir de konaklanan yerin ikamete elverişliliğine ve "müstakil bir yerleşim birimi" olup olmadığına bakılır. İmdi böyle 15 günü doldurmadan ayrılmak üzere kalınan yerlere "vatan-ı süknâ/sefer" denir ve bu tür süknâlar arasındaki mesafesinin 90 km. olması gerekmez; hatta ses veya ok mesafesi bile kâfidir.