"Yolunu mu şaşırdın evlat"

Merzifon'da yaşayanAbdurrahîm-i Merzifonîhazretlerinin kabr-i şerîfi de bu yerdedir.

Onun zamânında bir genç, ata binip köyünden çıktı bir kış günü.

Yolda bir tipiyeyakalandı.

Bir adım ilerisini göremiyordu.

Çâresizlik içinde kıvranırken bir eltuttu atının dizgininden;

Nûr yüzlü bir zâttı bu.

Ona sevgiyle bakıp;

"Yolunu mu şaşırdın evlat"dedi.

Genç, "Evet baba" dedi.

O zaman işâret edip;

"Şöyle git, şehre varırsın"buyurdu.

Ve kayboldu gözden...

Genç, o yöne gidip şehre vardı.

İyi de, kimdi bu ihtiyar

Nûrâni yüzü, ak sakalıyla bu sevimli çehre hayâlinden silinmedi...

Aradan on sene geçmişti.

Merzifon'da girdi bir câmiye.

Bir hocasohbet ediyordu.

Ak sakallı, nûr yüzlü, sevimli bir ihtiyardıbu.

Bu sîmâ hiç de yabancı gelmedi ona.

Ama bir türlü çıkaramadı...

Nihâyet sohbet bitti.

Hoca Efendi, kitâbı kapatıp kalktı.

Giderken bu gencin yanına geldi.