Edirne'de yaşâyan Allah dostlarındanŞekmetî Mehmet Efendihazretlerinin yanına, kötü huylu bir kişi gelir.
Sohbetini dinler.Büyük zevk alır.Ancak bir müddet sonra sessizce ayrılıp gider oradan.Gelmez olur artık.Onun ayrılmasına üzülür mübârek!Yakınları;"Efendim, niçin bu kadar üzülüyorsunuz" derler.Cevâbında;"Nasıl üzülmeyeyim. O, bizden ayrıldı, ama 'kötü huyları' ayrılmadı ondan. Az daha bizimle olsaydı, kurtulabilirdi o kötü huylardan. Yazık oldu zavallıya"buyurur. Bu zât, kerâmetlerini, insanların görmesinden gizlermiş.Belli etmezmiş gayriye.Ve sohbetlerinde;"En büyük kerâmet, istikâmettir"dermiş.Dinleyenler;"İstikâmet nedir ki, efendim" diye sormuşlar.Cevâben;