"Onu görmeyi çok mu istiyorsun"

Behâeddîn-i Buhârîhazretlerinin talebelerinden Emîr Burhâneddîn şöyle anlatıyor:

Bir gün Hocamız biziteşrîf etti.

Mevlânâ Ârif diye bir arkadaşımdan bahsettim kendilerine. Çoktandır görmediğimi arz ettim.

Böyle deyince;

"Onu görmeyi çok mu istiyorsun"diye sordu.

Cevâben;

"Evet efendim, çok istiyorum" dedim.

Ancak o, uzak bir diyârda yaşıyordu.

Bahçeye çıktı ve;

"Ey Mevlânâ Ârif, acele Buhâra'ya gel!"diye seslendi.

Ve yanıma gelip;

"Sesimi işitti, inşallah yarın gelir"buyurdu.

Ertesi gün oldu...

Sabah geldi hakîkaten.

Sordum ki:

"Nasıl böyle çabuk gelebildin"

Cevâben dedi ki:

"Dün bu saatlerde evimdeydim ki, bir ara Hocamızın sesini duydum. Beni ismimle çağırarak