"Niyetin Allah içinse..."

Ubeydullah-ı Ahrârhazretleri talebeleriyle bir yere gidiyorlardı ki, bir ara "kâğıt kalem" istedi talebelerin birinden.

"Ebû Saîd" yazdı.

Ve koydu cebine.

Sonra da bir "Fâtiha" okudu onun için.

Fakat kimse bir şey anlamadı.

Bir talebe sordu:

"Efendim, Ebû Saîd ismini, o kâğıda niçin kaydettiniz"

Büyük velî, ona;

"Bu, öyle birinin ismidir ki, çok yakında Semerkand'ı, Horasan'ı ve Taşkent'i alıp bütün bu bölgelere hükmedecektir"buyurdu.

Fazla zaman geçmedi.

Ebû Saîd ismi yükseldi.

Meğer evliyâdan biri, o gece Ebû Saîd'in rüyâsına girip;

"Yâ Ebâ Saîd! Ubeydullah-ı Ahrâr hazretleri, senin ismini yazıp cebine koydu. Ve senin nusretin için Fâtiha okudu. O, bu devrin kutbudur ve Taşkent'tedir. Gir o zâtın hizmetine!"dedi.

O anda uyandı.

Ve kalbine baktı.