Nice fidanlar düştütoprağa...

İsfehan'da yetişenZâhid-i İsfehânîhazretlerinin kabr-i şerîfi Basra'dadır.

O zamanlar bir "tâun illeti" kasıp kavuruyordu ortalığı.

Yakalanan, kurtulamıyordu.

Nice tâze fidanlar düşüyordu toprağa.

İşte o günlerde bir kişi geldi.

Dert yandı bu büyük velîye;

"Hocam! Tâundan üç oğlum öldü, şimdi de dördüncü oğlum yakalandı. Duâ edin de şifâya kavuşsun"diye arz etti.

Büyük velî;

"Hastalığı veren de Allahü teâlâdır, şifâyı verecek olan da"buyurdu.

O kimse sordu:"Ya sizler hocam"

"Biz âciz bir kuluz."

Adamın, gitmeye,hiç de niyeti yoktu...

"Efendim, duânızı almadan şuradan şuraya gitmem"dedi.

Mecbur kaldı mübârek.

İki rekât namaz kıldı.

Sonra da açtı ellerini;

"Yâ Rabbî! Şifâ ver bunun oğluna"diye yalvardı.

Bir duâ bu kadar mı serî kabul olur. Oğlu, kapıda karşıladı kendisini.