Nefsini mi azarlıyorsun

Behâeddîn-i Buhârîhazretlerinin sevdiklerinden Emîr Hüseyin adında biri anlatıyor:

Hocam beni bir iş için Buhara'ya göndermişti.

Yolda, kendi kendime;

"Ey nefsim! Sen ne zaman ıslah olacaksın. Senin şerrinden ne zaman kurtulacağım. Meğer sen ne hain, ne alçakmışsın. Hatta sen yüz bin şeytandan daha zararlıymışsın"diyerek nefsimi azarlıyordum.

O anda bir "ihtiyar" gördüm.

Nur yüzlü bir zattı:

"Selâmün aleyküm evlat."

"Aleyküm selâm beybaba."

"Nefsini mi azarlıyorsun"

"Evet efendim."

"İyi de, sen, sana düşeni yaptın mı"

"Neyi mesela efendim"

"Dinini öğrendin mi, öğrendiğinle amel ediyor musun Evet, nefs-i emmâren çok alçak, pek haindir. Ama yola gelmesi de, senin gayretine bağlı"dedi.

Çok hoşuma gitti.

Nasihat istedim ondan.

"Hocan ne emrederse cân-ü gönülden yap. Zira kurtulman, ona tabi olmaya bağlı. Bunu yaparsan, nefsini temizlersin. İtiraz edersen bir milim yol alamazsın"