"Ne nâzik el yanmasa bâri!"

Bir gün Halîfe Hârun Reşid, Ebû Yûsüf hazretlerine (rahmetullahi aleyh)"Beni, Dâvud'a götür. Öğüt nasîhat isteyip duâsını alayım"dedi.

Evine vardılar.

Müsâfeha ettiler.

Hazret-i Dâvud, Halîfenin elini tutunca"Ne nâzik el, cehennemde yanmasa bâri"buyurdu.

Halife duygulandı!

Ve nasîhat istedi.

O zaman;

"Ey Halîfe! Allah'ın kullarına zulmetme ki, âhirette altından kalkamazsın"buyurdu.

Bunu işiten Hârun Reşidağlayıp, gözyaşı döktü!

Bir sohbetinde de;

"Allahü teâlâ, müstahak olmayan, azâbı hak etmeyen hiçbir kimseye azap yapmaz. Yâni azap yaptığı kimseler, muhakkak ki, ona lâyıktır"buyurdu.

"Nasıl" dediler.

Cevâbında;

"Bir kimse Allahü teâlânın emir ve yasaklarına uymaz, uymadığına pişmân olmaz, üzülmez, hiç de aldırmaz, tövbe dahî etmezse, bu kimse nasıl azâba müstahak olmasın"