Müminin kabri genişler...

Ebû Alî Cürcânîhazretleri, bir gün şunu anlattı cemaate:

Sâlih bir Müslüman öldüğünde, namazı kılınıp kabre konur.

Gâipten bir "ses" duyar.

Mezarı, kabrine;

"Ey kabir! Bu, sâlih bir Müslümandır. Onu sakın tahkîr eyleme! O, Rabbine inanıp ibâdetlerini yaptı... Hep İslâm'a uygun yaşadı. Emr-i mâruf yaparak dînine hizmet etti. Onun için bu mümine en ufak bir sıkıntı gösterme"der.

Sonra kabri genişler.

Cennet yaygıları serilir.

Sonra çok nurlu ve güzel bir kimse gelir yanına.

Onu görünce;

"Ey nurlu kişi, sen kimsin ki, bu tenhâ yerde gelip beni sevindirirsin"diye sorar.

O sevimli kişi;

"Ben; senin, dünyâda yaptığın iyi amellerim. Hak teâlâ beni o amellerden halk etti. Seni burada garip ve yalnız bırakmamak için vazîfeli geldim"der.