Behlül Dânâhazretleri meczub bir Hak âşığıdır. Halîfe Hârun Reşid, bu zâtı çok sever, nasîhatlarından hoşlanırdı.
Bir gün yolda görünce;"Ey Behlül! Nicedir seninle görüşmek istiyordum" dedi.O, oralı olmayıp;"Ben hiç istemiyordum"dedi.Hârun Reşid kızmadı bu cevâba."Nasîhatinemuhtâcım" dedi.O mekân, saraylakabristan arasıydı.Ona bu ikisini gösterip;"Bir şu sarayına bak, bir de kabristana. Bundan ibret almayan, başka neden alır ki Yarın Allah'ın huzûruna çıkacak ve hesâba çekileceksin. Cevâbın hazır mı"dedi.Hârun Reşid, ağladı.Ve ayrılıp gitti oradan. Bu zât, bâzı insanlara;"Bir nimetin kıymeti bilinmezse, elden gider. Üstelik de o kişi acı azapgörür"dedi.Dinleyenler;"En büyük nimet nedir"diye sordular.Behlül Dânâ;