"Kırılan o dişi bana verin!"

Buhâra'da yetişen evliyânın en büyüklerindenSeyyid Emîr Külâl(Gilâl) hazretleri, hocasının şehri olan Semmas'ta bulunurken iki köy halkı arasında bir sebepten dolayı anlaşmazlıkçıktı. Sonra büyüdü.

İş kavgaya döküldü.

Ve birinin dişi kırıldı.

Dişi kırılan kimse ve taraftarları, kırılan dişin diyetini almak için hâkime mürâcaat edeceklerdi.

Fakat bunu tehir ettiler.

Aralarından konuşup;

"Hele büyüklere soralım, sonra hâkime gideriz"dediler.

Böyle karar verdiler.

Daha doğrusu önce Muhammed Bâbâ Semmâsî hazretlerine danışalım, kendi başımıza iş yapmıyalım, ne buyurursa öyle yapalım dediler.

Doğru ona gittiler.

Durumu arz ettiler.

"Kırılan dişi verin"buyurdu.

Dişi onlardan aldı.

Ve henüz yanında talebe olan Emîr Külâl'e verip"Evlâdım! Şu işi hâllet de aralarındaki anlaşmazlık bitsin"