"Kimsede vefâ kalmadı!.."

Tâbiîn-i kirâmdan ve evliyânın büyüklerinden olanCâfer-i Sâdıkhazretleri, Medîne'de dünyâya geldi.

Fıkıh, hadîs ve tefsîr ilimlerinde devrinin bir tekiydi.

Hattâ İmâm-ı âzam, bu zâthakkında;

"Ben, ömrümde ondan derin bir âlim görmedim"demiştir.

Her mârifette mâhirdi.

Her ilimde üstattı.

Yumuşak huylu olup, kimseyi incitmez, her mümini, kendinden daha üstün bilirdi.

Birkaç kölesi vardı.

Bir gün onları çağırıp;

"Gelin sizinle bir sözleşme yapalım. Hangimiz cehennemden kurtulursak, o kişi, hepimize şefâat etsin"buyurdu.

Çok duygulandılar.

Ve hayret içinde;

"Ey Allah Resûlünün evlâdı! Sizin şerefli ecdâdınız varken, bizim gibilerin şefâatine acabâ ihtiyâcınız olur mu" dediler.

"Elbet olur"dedi.

Ve ardından;

"Ben bu amelimle büyük dedeme lâyık bir evlât olamam diye, size mürâcaat ediyorum"