"İnsanların dertlerine devâ ol!"

Tirmiz'de dünyâya gelen Hakîm-i Tirmizîhazretleri, kusûru dâima kendinde bilir, kimsede hatâ kusur aramazdı.

Birine darılsaydı, daha iyi davranırdı o kimseye.

Herkese ihsânda bulunur, kendini üzenlere daha çok ihsân yapardı.

Komşuları da bilirdi bunu. Bir gün komşuları geldiler.

Onun hanımına;

"Hakîm-i Tirmizî'nin hiç kızdığı oluyor mu" diye sordular.

Hanımı dedi ki:

"Elbette oluyor."

"Peki, kızdığını nasıl anlıyorsun"

"İki şeyden anlıyorum."

"Onlar nedir" dediler.

Kadıncağız "Birincisi; kızdığı zaman bize karşı daha iyi davranır, daha çok iyilik ve ihsânlar yapar. İkincisi de,kızdığı zaman, daha çok ibâdete sarılır" dedi.

Ve ekledi:

"Ayrıca biz bir kusur yaptığımız zaman kabâhati kendinde bilir,'ben iyi olsaydım, onlar da bunu yapmazlardı'