"Her şeyin kıymetini ehli anlar"

Mısır'da yetişen evliyâdanZünnûn-i Mısrîhazretlerinin tanıdığı bir "genç" vardı ki, bilmiyordu bu zâtın kıymetini.

Büyüklüğünü inkâr ediyordu.

Hattâ kendisini kötülüyordu.

Bir gün çağırdı bu genci.

Kıymetli bir yüzük verip;

"Bunu, şu çarşı esnafına bir bir göster. Kim ne kadar para veriyor, öğren"buyurdu.

Delikanlı;"Peki" dedi.

Ve bütün çarşıyı dolaştı.

Fakat ilgilenen olmadı.

Geri gelip; "Hiç ilgilenen olmadı" diye rapor verdi.

Büyük velî;

"Peki, şimdi de sarraflar çarşısına götür. Bak bakalım, kuyumcular ne veriyorlar"dedi.

Yine "peki" dedi.

Ve o yüzüğü tek tek gösterdi sarraflara. Ancak aldığı cevaplarla şaşkına döndü genç! Zîra çok büyük paralar veriyorlardı.

Hayret içinde kaldı!

Ve geri dönüp;

"Bütün mücevhercilere gösterdim. Hepsi de 'bin altın'ın üzerinde değer biçtiler" dedi.