"Hangi güzel yüzdür ki"

Dâvud-i Tâî"rahmetullahi aleyh" hazretleri, İmâm-ı âzam hazretlerinin talebesi olup, kabr-i şerîfi Bağdat'tadır.

Kanaat ehli olup çok ibâdet yapardı.

Para ve dünyâ malıhiç yoktu gönlünde.

Haram ve şüphelilerden kaçınır, gece gündüz Rabbine ibâdete sarılırdı.

Gençliğinde bir kadından;"Hangi güzel yüzdür ki, toprak olmadı.Hangi tatlı gözdür ki, yere akmadı"beytini işitince duygulandı.

Ve çok da ağladı!

Doğruca İmâm-ı âzam hazretlerinin huzûruna vardı. Ve işittiği bu beyti arz edip; "Efendim, ben şimdi ne yapayım" diye sordu.

Hazret-i İmâm;

"Önce İslâmiyeti öğren"buyurdu.

Onun emriyle bütün ilmihâl bilgilerini öğrendi. Yirmi sene Hazret-i İmâm'ın dersine devam etti.

"Zâhirî ilimler"demütehassıs oldu.

İslâm'a öyle kuvvetli sarıldı ki,hayâtı örnek oldu çok insana.