Hakkı bâtıldan ayıran âlimdir...

Evliyânın büyüklerindenBehâeddîn-i Buhârîhazretleri, yemek husûsunda çok titizdi.

Bir yemeği pişiren eğer "öfkeli" ise, yâhut "isteksiz" idiyse bunu anlar ve yemezdi o yemeği.

Bir gün de, yemeğedâvet ederler bu zâtı.

Gelir, sofraya oturur.

Ama yemek yemez.

Ev sâhibi üzülüp "Efendim, yemeklerimiz helâl ve tayyibdir, ne için yemezsiniz" der.

Büyük velî;

"Biliyorum, ama bunları pişiren öfkeliymiş; öfkesi yemeklere sinmiş!"buyurur.

Yine sevdiği bir talebesi "Hâllerim iyi değil efendim. Ne yapayım" diye sorar bu zâta.

Büyük velî;

"Lokmana dikkat et. Bir yemek, gafletle pişer, veyâ isteksiz hazırlanırsa, onu yiyen kimsenin hâlleri bozulur ve günâha girmesi kolay olur"der.

Sorarlar:

"Ya istekli pişerse efendim"