Edep, insanı süsler...

Evliyânın büyüklerindenBehâeddîn-i Buhârîhazretleri, bir sohbette bâzı sevdiklerine;

"Karşılaştığınız her Müslümana değer verin. Çünkü o kişi, Allah'ın sevgili bir kulu olabilir"buyurur.

Ve şunu anlatır:

Vaktiyle bir talebe çıkar evden.

Medreseye gidecektir. Az sonra karşıdan yaşlı birigelir.

Genç, durup edeplice kenara çekilir.

Yol verir ihtiyara.

İhtiyar dahî durur.

"Haydi geç!"buyurur.

"Siz buyurun efendim."

"Yol senin evlâdım."

"Olsun efendim, siz buyurun."

Evliyâdan bir zâtmış o meğer.

Ona tek bir "nazar" eder.

O nazarla edepli çocuğa bir hâl olur.

Kalp gözü açılır, evliyâ olur...

Bu zât, bir gence sordu ki:

"Allahü teâlâyı seviyor musun"

"Seviyorum efendim."

"Peki, emirlerini yapıyor musun"