"Burada hiç uyunur mu evlat!.."
Evliyânın büyüklerindenBehâeddîn-i Buhârîhazretleri, talebesinden birini bir yere göndermişti.
Talebe, işini hâlledip geri dönerken bir ağaç gölgesinde dinlendi biraz.Fakat çok yorgundu.Uyuyakaldı oracıkta.Derin bir uykuya dalmıştı ki, rüyâsında hocasınıgördü.Mübârek, hiddetle;"Oğlum! Hiç burada uyunur mu Hemen kalk, terk et burayı. Burası tehlikeli yer. Aç kurtlar dolaşıyor etrâfta!"buyurdu.O anda uyandı...Ve açtı gözlerini...Gördü ki; iki aç kurt, hızla kendisine doğru geliyor gerçekten.Korkuyla fırlayıp kalktı!Hızla uzaklaştı oradan.Hiç mola vermeden yürüdü...Akşam vakti vardı Kasr-ı ârifan'a.Bir de ne görsün!Hocası Behâeddîn-i Buhârî hazretleri yola çıkmış, merakla kendisini bekliyor.Koşup hürmetle öptü elini.