"Bunda da sünnete uyduk"

Behâeddîn-i Buhârîhazretlerinin kabr-i şerîfi, Buhâra'nın kasr-ı ârifan köyündedir.

Sevdiklerinden bir grup Müslüman Beytullah'ta tavaf yapıyor, bu zât da bulunuyordu orada.

Onlar, Mina'da kurbankeserken bu büyük zât;

"Bizim de kurban kesmemiz lâzım, ama biz belki oğlumuzu kurban ederiz"buyurdu.

Bu sözü hepsi de işitti.

Ama bir şey anlamadılar.

Bir hikmeti vardır dediler.

O günün tarihini yazdılar.

Hac dönüşü Buhâra'ya geldiklerinde duydular acı haberi.

Evet, büyük zâtınoğlu vefât etmişti.

Tâziyeye gelenlere"Oğlumun vefatıyla, Resûlullaha tâbi oldum. Çünkü Onun da oğlu vefât etmişti"buyurdu.

Ve ilâve etti:

"O Resûlün başından ne geçtiyse aynen benim başımdan da geçti. Onun yapmış olduğu her işi ben de yaptım. Bir tek sünneti bile terk etmedim hayâtımda."