"Bostanıniçin sulamıyorsun"

Evliyânın büyüklerindenBehâeddîn-i Buhârîhazretlerinin bir talebesi şöyle anlatıyor:

Kasr-ı ârifan'da,bir bostanım vardı.

Orada sebze meyve yetiştiriyordum...

Derken sulama zamânı geldi.

Ama bir damla su yoktu nehirde.

"Ne yapacağım" diye düşünüyordum ki, hocam teşrîf etti...

Etrâfa şöyle bir bakıp sordu:

"Sulama vakti gelmedi mi"

"Geldi efendim."

"Peki, niçin sulamıyorsun"

"Su yok hocam, ben de onu düşünüyordum az önce."

Az tefekkür etti.

Ve buyurdu ki:

"Sen şimdi git, bostanın su yolunu aç. Allah, ihtiyâcın kadar su verir sana."

Buna çok sevinip;

"Başüstüne hocam" dedim.

Ve gidip açtım su yollarını.

Sabaha kadar bekledim.

Tam fecir söküyordu ki, uzaklardan bir su sesigeldi kulağıma.