"Biz de o zatıntalebesiyiz"

Buhâra'da yetişenSeyyid Emîr Külâlhazretleri, bir gün talebesiyle sohbet ediyordu ki, bir ara kapı açılıp güzel yüzlü bir "genç" girdi içeri.

Selâm verip oturdu.

Edeple ve diz üzeri.

Emîr Külâl hazretleri, döndü o gelen gence:

"Hoş geldin evlâdım."

"Hoşbulduk hocam."

"O iş ikmâl oldu mu"

"Gece gündüz çalıştık efendim. Çok şükür, himmetinizle tamam oldu."

"Çok iyi, hayırlı olsun."

Delikanlı kalktı ve bu zâtınelini hürmetle öpüp ayrıldı.

Emîr Külâl hazretleridevam etti sohbetine.

Ancak bir merak sarmıştı talebeleri.

Öyle ya, kimdi bu gelen

Onu ilk defâ görüyorlardı.

Hem sonra bu zâta, "hocam" diye hitâb etmişti.

Hocalarına sormaya da çekindiler.

Talebeden biri koşup yetişti gencin arkasından.