Mevlânâ Câmî hazretlerinin bir talebesi anlatır:
Bir gün hocamın mübârek cemâlini ve tatlı sohbetini arzulayarak huzûruna gitmek için yola koyuldum.
Yolda karşıma, fevkalâde güzel bir "kadın" çıktı.
Gayriihtiyârî baktım.
İstemeyerek gördüm.
Bu, günah değildi.
Ama güzelliği kalbime işlemişti.
İkinci defâ bakmanın günah olacağını bile bile başımı çevirip bir daha bakmak istedim.
İşte o anda, bir "el" belirdi.
Ve şiddetli bir "tokat" vurdu bana!
Öyle ki; canım yandı!
Gözümden kan aktı.
Ama hak etmiştim.
Çünkü haram işlemiştim.
Yabanc bir kadına bakmanın cezâsını hemen görmüştüm.
Kan durduktan sonra hocamın bulunduğu mescide gittim. Yanındakilere nasîhat ediyordu.
Bir kenara oturdum.
Dinlemeye başladım.
Hocam bana baktı.
Sonra cemaate döndü.
Ve buyurdu ki: