Türk-Kürt-Arap kardeşliği
ABDULLAH YILDIZ
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı sayın Numan Kurtulmuş'un riyasetinde çalışmalarını sürdüren "Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" herkesin ve her kesimin üzerinde ittifak ettiği "Terörsüz Türkiye" hedefine doğru ilerlerken, başta Türkiye, Suriye ve Irak dahil tüm gönül coğrafyamızda ümmetin yeniden şahlanışına medar olacak bu yürüyüşün önlenmek istendiği anlaşılıyor.
Görünen o ki, -Cemil Meriç'in ifadesiyle- "idrakimize giydirilen deli gömlekleri"nin en tehlikeli ikiz kardeşleri olan Nasyonalizm ve Sekülerizmi zihinlerden söküp atmak bazı çevrelerin işine gelmiyor. Coğrafyamızda ümmet ve kardeşlik bilincinin yeniden canlanıp belirleyici hale gelmesi sömürgeci güçleri de içimizdeki mankurtlaşmış ırkçı ve seküler zihinleri de ciddi manada rahatsız ediyor. Terörsüz Türkiye ve Kardeşlik süreci yaklaşık yüzyıldır yaşamakta olduğumuz "kimlik" krizini de gün yüzüne çıkarıyor. Ne zaman "Din kardeşliği", "İslam birliği" dense birileri ürküyor. Ama biz hakikatleri haykırmaya devam edeceğiz:
*Hâlik-ı Zü'l-Celâl bizleri bir erkek ile bir dişiden yarattı ve birbirimizle tanışalım diye de insanları şubelere (kavimlere) ve kabilelere ayırdı (Hucurat, 49/13). Dikkat! Rabbimiz bizi birbirimize karşı övünelim diye değil, sadece "tanışalım" diye şubelere/kavimlere ve kabilelere ayırdı.
Ayetin devamında da insanlar arasında üstünlük ölçüsünün ırk ve soy değil "takvâ" olduğu beyan edildi.
*Rûm suresi, 22. ayette ise, farklı farklı dillerimiz ve renklerimiz "Allah'ın âyetleri" olarak nitelendi. Yani dil ve renklerimiz ayrımcılık, dışlama ve küçümseme vesileleri değil, Allah'ın yarattığı ayetler yani mucizelerdir. Allah'ın (c.c.), kullarına bahşettiği lisanı veya deri rengini beğenmemek kimin haddinedir
*Yüce Rabbimiz bizim için "Din" olarak, yani 'hayatımızın bütün alanlarına yön veren kurallar bütünü ve yaşam biçimi' olarak İslâm'ı seçmiş ve yalnızca İslâm'a razı olmuştur (Mâide, 5/3).
*Allah Teâlâ İslâm›ı özgür irademizle tercih edip teslim olduğumuz için bizleri "Müslümanlar" olarak isimlendirmiştir (Hacc, 22/78). Bu ilahi kimlik tanımlaması, önüne ya da sonuna ek kabul etmez.
*Yüce Yaratıcı, "Müminler ancak kardeştirler" buyurmuş ve peşinden şu talimatı vermiştir: "Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin, Allah'a itaatsizlikten sakının ki rahmetine kavuşasınız." (Hucurat, 49/10).
*Kur'ân, Müslümanlara şu talimatı verir: "Allah'a ve Resul'üne itaat edin ve birbirinizle çekişmeyin! Sonra gevşersiniz ve rüzgârınız (gücünüz, devletiniz) gider…" (Enfâl, 8/46)
*Yine Kur'ân, iman edenlere şöyle emreder: "(Ey mü'minler!) Hepiniz birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Allah'ın size olan şu nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşmandınız; derken Allah kalplerinizi kaynaştırdı da O'nun bu nimeti sayesinde

12