Seçmenin görüşü nasıl değişir

Modernleşme ve kent kültürüyle birlikte seçmen sosyolojisi de değişti. CHP'nin tek partili İnönü dönemi ve sonrasında Adnan Menderes'in DP'si ile Demirel'in DYP'sine katıksız, şartsız destek veren seçmen kitlesinin birçoğu, ya göç eyledi veya yaşlandı. Yeni neslin ideolojik saplantısı yok. Hangi düşünceye sahip olursa olsun, yeni kuşak; babasını-atasını taklit etmiyor. Yazılı, matbaa kokan gazeteyle büyüyen ve siyah-beyaz ekrandan liderlerin tartışmasını izleyerek tercihte bulunan seçmen profili gerilerde kaldı. Dijital bir gençlik ve dünyada olup bitenden anında haberdar olan bir seçmen kitlesi var artık. Türkiye'de 20 yıldır Ak Parti'den başka hiçbir partiye yönelmeyen seçmen kitlesinde de bir değişim ididası var. Ekonomik kriz veya başka sebeplerden dolayı Ak Parti'ye küsen seçmen var ise de, onlar muhalefet partilerine yanaşmış değil. Kararsızlar havzası dediğimiz limanda beklemede olan Ak Partili seçmenin, ekonomik iyileşme ve piyasaların rahatlamasıyla yeniden partisine dönme ihtimali yüksektir. 50 yaş ve üzeri seçmen, geçmiş koalisyon iktidarlarının sancılı dönemlerine şahit oldukları için, tüm olumsuz tabloya rağmen kazanımların kaybedilmemesi adına, Ak Parti ve Erdoğan'ı tercih eder. Kaynamayan tencerenin iktidarlar için en önemli negatif etken olduğunu iki yıldır yazıyorum. Sağ olsun iktidar da bu yönde yapılan eleştirilere bigâne kalmadığını, ekonomik destekler üzerine yoğunlaşarak gösteriyor Ak Parti döneminde son iki yılı istisna tutarsak, Türkiye hiçbir zaman yoksulluk sınırına yanaşmadı. Yolsuzluk ve yasaklar konusu ise muhalefet tarafından köpürtülüyor. Küresel ölçekte tüm dünyayı etkileyen ekonomik kriz, hiç şüphesiz Türkiye'yi de etkiledi. Muhalif cephe ve onlara destek veren medya, Ak Parti'nin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle otoriterleştiğini ve tek adam rejimine yönelindiğini deklare ediyorlar. Bu yüzden tüm tezlerini parlamenter sistem üzerinden yürütüyorlar. Yasakların olduğunu, hukukun siyasallaştığını iddia eden altılı masanın en büyük argümanı yine de pahalılık, enflasyon ve tencere teorisi olacaktır. Altılı masa, Ak Partili seçmeni kendi safına çekemedikçe başarılı olamaz. Ak Partili seçmen ise hiçbir şekilde Erdoğan'ın otoriterleştiğine, yargının siyasallaştığına inanmıyor. Bunlar prim yapmaz. Erdoğan'ın karşında kim aday olursa olsun, bu argümanları seslendirmeyecektir. Muhalefet bunun bilincinde ve nerede nasıl hareket edeceğini biliyor. Nereden bakarsak bakalım, yaklaşan seçimin