Hilfü'l Fudul ve Ukrayna

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinde olduğu gibi Suriye iç savaşında da Türkiye'nin olaylara bakış açısı, sürekli insani ve vicdani olmuştur. "Bu bir vicdan meselesidir" diyerek Suriyeli kardeşlerimizi topraklarımızda misafir ettik ve hâlâ da etmeye devam ediyoruz. Kanayan bir yara gördüğümüzde içimiz sızlar. Mazluma kimlik sorulmaz. Irkına, dinine bakmaksızın zalime karşı mazlumun yanında yer alırız. Ukrayna halkının dini inancı bizi ilgilendirmez. Bugün bir zulme uğradıkları ve göçe tabi tutuldukları bir gerçektir. Yalnız burada çifte standartlı olan biz değil Batı dünyasıdır. Suriye Savaşı'ndan kaynaklanan göç hareketinden dolayı mültecilere kapısını kapayan Avrupa, söz konusu kendi ırklarından ve dinlerinden olan insanların göçü olunca, tüm kapıları açıyorlar. Polonya başta olmak üzere Avrupa'nın ev sahipliği yapmasını takdirle karşılıyoruz. Lakin onların ikiyüzlülüğüne de bigane kalamayız. Yine de böyle olması, Ukrayna milletinin mağduriyetini perdeleyemez. Hz. Muhammed (s.a.v), yaşamı boyunca mazlum kişilerin ve haklıların yanında yer almıştır. Mazlumların ve kimsesizlerin kimsesi olan Peygamberimiz, insanların dini inancına bakmaksızın yardımcı olmuş ve zalimlerin karşısında asla dik duruşunu bozmamıştır. Kendisinin Risâlet'inden önce kurulan Hilfü'l Fudul da bu manada hizmet vermiş bir cemiyettir. Hilfü'l Fudul'da görev alan kişiler farklı dünya görüşünde olsalar bile temel ahlaki ilkelerde birleşmişlerdir. Topluluğun en temel vazifesi, yapılan zulmü engellemek ve uzlaşma yoluna aramaktı. Bugünkü cemiyetlerde farklı kültür, inanış ve dünya görüşünden insanlar var mı Mevcut STK'ların, uluslararası örgütlerin hepsi efendilerine hizmet ediyor. Türkiye'nin dik duran vakarlı lideri Erdoğan, şimdi bu misyonla hareket ederek, ülkeler arası diplomasi trafiği yürütüyor. "Savaşın değil barışın egemen olduğu bir dünya" için mücadele eden Erdoğan'ın inancında mazlumlar, kimsesizler vardır. Bu ülke ve dünya Müslümanları Erdoğan'ı bu yönüyle seviyor. Cahiliye döneminde mazlumun hakkı zalimden alınana kadar Hilfü'l Fudul'a üye olan herkes, zalime karşı durmuştur. Bugün de aynı şekilde zulme ve haksızlığa karşı mücadele eden yapılar mevcuttur. Bu manada bendeniz Türkiye'nin ve Ak Parti iktidarının bu misyonunu çok önemsiyorum. İnancım ve tabi olduğum dinim gereği, çok sevsem de Erdoğan'ı kutsamıyor, hata yapabilme ihtimalini her zaman kabul ediyorum. Peygamberlerin dışında herkes hata yapabilir. Her canlı fanidir. Ak Parti ve lideri de öyledir.. Baki olan yalnızca Allah'tır. Her başlangıç bir bitişe, her yokuş bir inişe mahkumdur. Sosyolojik kuraldır: İnsanlar gibi felsefeler, devletler ve ideolojiler de ölümlüdür. Efendimiz Hz.Muhammed (sav)'e kalmayan