Erdoğan'ın HAMAS açıklaması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin konusunda başından beri temkinli davranıyor ve her iki tarafı da itidalli olmaya, gerginliği tırmandırmamaya davet ediyordu. Çünkü bu mesele, başlangıçta HAMAS ile İsrail arasında süren bir savaştı. Artık bunun adına hiç kimse "savaş" diyemez. Gazze'de yaşananlar, hedef gözetmeksizin havadan yapılan saldırılarla bir soykırımdır. Batı dünyası da bu soykırıma destek veriyor.

Filistin, Erdoğan'ın kırmızıçizgisidir. Rahmetli merhum Erbakan Hoca da Filistin konusunda çok hassas ve Siyonizme karşı büyük bir mücadele veren devlet adamıydı. 3 din açısından da kutsal olan Kudüs beldesi, Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'yı bağrında barındırıyor. Biz Müslümanlar için kutsal olan bu belde, aynı zamanda Yahudiler açısından da çok önem arz ediyor. Tevrat'a göre Mescid-i Aksa'nın altında Süleyman Mabedinin olduğuna inanan Yahudiler her geçen gün Mescid-i Aksa'nın altını oyarak, onu çökertmeye çalışıyorlar. Siyonistlerin 1948'den beri işgal altında tuttukları Filistin topraklarında mazlum Müslümanlara yapmadıkları işkence ve zulüm kalmadı.

"HAMAS"ı; topraklarını ve vatandaşlarını korumaya çalışan bir kurtuluş ve mücahitler grubu"olarak tanımlayan Erdoğan'ı can-ı gönülden tebrik ediyorum. Ben, Erdoğan'ın her daim Filistin konusunda samimi olduğuna inanıyorum. Erdoğan'ın HAMAS konusundaki açıklamaları hamaset değil, Türkiye gerçekliğini yansıtıyor.

HAMAS, katil Amerika ve İsrail'in terör listesinde yer alıyor. Hâlbuki en büyük terörist ülke bu ikisidir.

İsrailin zulmü ve hastane bombalayarak sivil katliamları hem dünyada hem de Türkiyede çok büyük bir infial yarattı. İsrailin üzerinde çok büyük bir toplumsal baskı oluştu. Elbette reisin toplumsal baskıya duyarsız kalması beklenemezdi. Dolayısıyla Erdoğanın tepkisinin, birisi dışarıya diğeri de içeriye bakan iki cephesi bulunuyor. "One Minute" diyerek bir zamanlar İsrail'e rest çeken Erdoğan'ın yerinde yeller esiyor" diyen muhalefeti susturarak, böylece içeriye mesaj vermiş oldu.

BAHÇELİ DE TEBRİKİ HAKETTİ

İsrail'e bir mühlet verilmesini ve bu mühletin sonunda saldırılar durdurulmazsa Türkiye'nin gereğini yapması gerektiğini söyleyen MHP lideri Devlet Bahçeliyi de tebrik ediyoruz. Aslında Erdoğanın Filistin ve İsrail konusundaki asıl amacı garantörlüktü. Arabulucu rol üstlenmeyi dahi teklif etti, ama bu teklife uluslararası kamuoyu pek yanaşmadı.. Cumhurbaşkanı Erdoğan da haklı olarak, hem HAMAS'ın nezdinde Filistin'e sahip çıktı, hem de sözde demokrasi havarisi kesilen ülkelere mesaj vermiş oldu. Peki, Erdoğan'ın bu çıkışının yansıması nasıl olur İçeride elini güçlendirir, ama dışarda karşılığının olacağını düşünmüyorum. Erdoğan'ın başka da yapabileceği bir şey yok. Dolayısıyla en doğru olanı yaptı. Arabulucu ve diplomasiye dayanan mutedil dil, karşılık bulmadı.

İngiltere, Almanya ve Fransa'nın devlet başkanları, desteklerini sunmak ve İsrail'in yanında olduklarını göstermek için Netanyahu'nun ayağına kadar gittiler.Ne yapsaydı Erdoğan, o da mı haydut ülkeler gibi İsrail'e sahip çıksaydı Doğru olanı yaptı ve HAMAS'ın yanında yer aldı. Filistin konusunda Körfez ve Arap dünyası sınıfta kalmıştır.

BM Genel Sekreteri Antonio, ne demek istedi Önce söylediklerine bir bakalım.