CHP'ye Kemalist gömlek

Rahmetli Erbakan hoca, "önce ahlak ve maneviyat, sonra ağır sanayi hamlesi" sloganları ile siyasete soyunmuştu. Başarılı da oldu. Erbakan, rejimin çeperine yerleşmeden, değişip dönüşmeden hep kendisi olarak kalmayı başardı. Ne var ki, hiçbir zaman Ak Parti gibi geniş bir yelpazeye açılamadı ve bu yüzden de güçlü bir halk desteğini yakalayamadı. AK Parti ise Milli görüş gömleğini çıkardığını söyleyerek siyasete başladı. Liberal ve demokratların oylarını da bu sayede almayı başarabildi. AK Parti'nin 21 yıllık iktidarında elbette ki Recep Tayyip Erdoğan'ın mağduriyetinin, karizmasının, güçlü hitabet ve hikayesinin de etkisi vardır. Ama en önemlisi, dediğim gibi; partinin yenilikçi, değişimden yana bir rota çizmesiydi. CHP de Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte bir değişim yaşadı. Bize göre Kemal Kılıçdaroğlu doğru olanı yaptı ve partisinin oy oranını yükseltti. Din karşıtlığı ve Kemalist gömlekle sittin sene iktidar olunamayacağını anlayan Kılıçdaroğlu, helalleşme kavramıyla sembolize ettiği değişimin ilk adımlarını atıverdi. Kemal Kılıçdaroğlu, seçimi kaybetmiş olsa da CHP'yi değiştirip dönüştürmede çok başarılı olmuştur. Laik ve Kemalist gömlekli CHP'nin oy oranı 25 iken, değişim ve dönüşümden bahseden helalleşme siyasetiyle hem iyi partiyi ve hem de HDP'yi yanına alarak cumhurbaşkanlığı seçiminde de olsa 48'lere ulaşıldı. CHP liderliğindeki millet ittifakının seçimi kaybetme sebebini sadece Kılıçdaroğlu'na indirgeyenler yanılıyorlar. Millet ittifakının diğer üyeleri Kılıçdaroğlu kadar çalışmış olsaydı, durum daha farklı olurdu. Kılıçdaroğlu hem 6'lı masanın diğer üyelerine karşı hem de CHP'nin fanatik, laik ve Kemalist tabanına karşı bir denge siyaseti yürüttü. Kılıçdaroğlu helalleşme kavramından bahsettikçe, CHP'nin Kemalist tabanı ve bu değişime karşı çıkan medyası farklı tellerden çaldı. Oysa ki Kemal Kılıçdaroğlu sağ ve milliyetçi seçmenden de oy alabilmek için helalleşme sürecini başlatmıştı. Kim ne derse desin, Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin kodlarıyla oynadı ve zahirde Kemalist gömleğini çıkarmayı başardı. Ama şimdilerde birileri CHP'nin tekrar eski fabrika ayarlarına dönmesi için çaba sarf ediyor. CHP'nin 28 Şubatçı, darbe taraftarı ve katı laik kimliğe dönmesi için mücadele edenler, "az olsun bizden olsun", yeter ki CHP Kemalizm ve laiklikten ödün vermesin diyorlar. CHP'deki siyasi mühendislik oyunları başarılı olur mu bilemem. Bildiğim o ki, değişim yanlısı Kılıçdaroğlu'nun başını yiyecekler. CHP'ye tekrar Kemalist gömleği giydirmek isteyenler, değişim yanlısı Kılıçdaroğlu gitmedikçe rahat durmayacaklar. CHP ile dindarlar arasındaki zayıf olan bağı güçlendirmek isteyen Kemal Kılıçdaroğlu, seçimden mağlubiyetle çıktığı için günah keçisi ilan edildi. Kararsız sağ ve milliyetçi seçmen, Kılıçdaroğlu ile CHP'li medyanın söyledikleri arasında sıkışıp kaldı. Yumuşak üsluplu, mütevazı ve kibar tavırlı Kılıçdaroğlu sempatik görülürken, onu destekler görünen CHP'li medya hep aksini söyledi. Denge siyaseti gereği Kılıçdaroğlu da CHP'li medya ve kalemşorlara ses çıkaramadı. Aslında Kılıçdaroğlu'nun yol haritası doğruydu. Bu ülkede iktidar olunmak isteniyorsa, bunun yolu, milliyetçi muhafazakar seçmenden oy almaktan geçiyordu. "Geçmiş dönemde bizim de çok yanlışlarımız oldu" denilerek helalleşme süreci başlatan Kılıçdaroğlu, akıl tutulması yaşayan CHP'li