Abdulhamit Güler

Yeni Şafak

Film konuşamayan sinemacılar

Bir filmi sadece film olarak konuşamamak nâhoş bir durum. Ya da en azından öncelikle film olarak konuşmak gerek. Oysa ülke gündemine bir şekilde giren hiçbir film sadece sinema eseri olarak konuşulamıyor. Çünkü birileri bayraklaştırıyor, birileri aforoz ediyor.Herhangi bir filmden bahsederek aynı yangına su taşımak istemem. Ama görünüşe bakılırsa k

Kurak Günler: İçki bütün kötülüklerin anasıdır!

Yeni Şafak ABDÜLHAMİT GÜLER - Kurak Günler: İçki bütün kötülüklerin anasıdır!Gün geçmiyor ki ülke sinemamız adına ilgi çekici yapımlar vizyona girmesin. Bazıları çok konuşuluyor, kimisinden söz eden az... Mesela günümüzdeki hafta vizyona girecek olan Kurak Günler filmi hak ettiği ilgiyi görmüyor. Halbuki çok önemli konulara temas ediyor. Toplumumu

Tarantino bile

Marvel evreninin ya da fantastik film furyasının sinemayı nereye götüreceği hep tartışıldı. Fekat teknolojinin bazı şeyleri hızlandırması, salgın sürecinde başlayan dönüşüm, bu konuyu daha sık gündeme getirir oldu. Zira yakın zamanda filmlerin nasıl çekileceği ya da nerede gösterileceği gibi belirsiz alanlar söz konusu. Bunun yanında sinema endüstr

Gençlerin gözünden sinema

Yeni Şafak ABDÜLHAMİT GÜLER - Gençlerin gözünden sinemaTeknolojinin gelişimine paralel olarak sanat alanında da yenilik ve dönüşümler yaşanıyor. Tarih boyunca böyle olmakla beraber sinema söz konusu olduğunda teknoloji başrolde yer alıyor. Hal böyle olunca sinemanın ne olduğu ya da bakış açısınının da sürekli güncellenmesi gerekiyor. Yani, en genç

Sinema sektöründe dönüşüm başlıyor

Ülkemizde sinema sektörü yakın zamana kadar neredeyse televizyon dizilerinin varlığı sayesinde ayakta duruyordu. Yaz mevsimi dışında sinema namına üretim azdı. Dijital mecraların çoğalması ise sektör dinamiklerini değiştirdi. Yakın zamanda bambaşka bir durum oluşacak. Özellikle gençlerin bu yeni ortamı koklaması ve kendilerinin şekillendireceği man

Mizahta izah sorunu

Son dönemin konuşulan dizisi Gibi yeni bir tartışma başlattı. Oyuncu Zafer Algöz'ün Gibi'yi ve Feyyaz Yiğit'i küçümsemesi sonrası polemik başladı ve ortalık karıştı. Konu ise kimin daha iyi mizah yaptığının ötesinde meselenin nasıl izah edilmesi gerektiğiÜlkemizde edebiyatın ve sinemanın en çok zorlandığı alan belki de mizah. Esasında her sanat üre

Sakarya'dan festival geçerken...

Sinema organizasyonlarının ülkemizdeki seyri dönem dönem değişen manzaralar oluşturuyor. Salgın sürecinin olumsuz etkilerinin halen hissedildiği, normalleşme yolunda hızlı adımların atıldığı şu günlerde eskiye dönüşe dair olumlu sinyaller alıyoruz. Salgın şartlarında hiç ara vermeyen ama mesafe ve önlemlerin soğuttuğu tablolarla devam eden Sakarya

Sinemada Çin etkisi ve Türkiye

Geçtiğimiz günlerde Anadolu Ajansı'nın bir değerlendirmesi yayınlandı. Çok önemli bilgiler barındıran yazıya göre Çin sinema sektörü akılalmaz bir hızla gelişiyor ve Hollywood'a rakip oluyor. Yalnızca kendi sektöründeki gelişme değil, ekonomi ve tüketimdeki potansiyeli sayesinde Hollywood yapımlarındaki Çin dokusu yumuşuyor ve hatta olumlanıyor. Çi

Hepimiz ölecek yalnızlıktayız

Küçük daireler, özgür bireyler, pratik hayat, teknolojik gelişim, iletişim imkanlarının arasında kapıda biriken beklemeler, çağrışımlar, yanılgılar, kalabalık, son mektuplar, maskeli görevliler, pişmanlıklar, eşyaların üzerinde toz tabakaları, halı üzerindeki naaş izleri, son olarak bir mukavva kutu içerisinde geride kalanlar için yola çıkan ve kuv

Gişenin haber verdiğidir

Salgın sürecinin tamamlandığına dair işaretler çeşitli. Kısıtlamaların sona ermesi, vaka ve ölüm oranları, vs Sinemacılar ise gişe verilerine bakarak eski normale doğru yol alındığını görebiliyor. Zira Bergen, vizyondaki 3 haftasında rekorlar kırarak ilerliyor. Sadece salgın sürecinin rekorlarını değil, yakın dönem izlenme sayılarını da altüst ediy