2025 Emine Işınsu Roman Ödülü

Ödüllere mesafeli duranlardanım. Sebepleri bellidir. Ödül verenler ve alanlar açısından şüpheyle lekelenen durumlar az yaşanmıyor. Mesela ödüllerin bir tür ahbap çavuş ilişkisiyle dağıtıldığı kanaati yaygındır. Tek başına bu şüphe bile tadımızı kaçırmaya yeter.

Buna rağmen ödül verilmeye devam edilmesi ve önemsenmesi de normaldir. Normalden öte bir gerekliliktir. Eser veren, eserinin – kendisinin- görülmesini ister ve takdir bekler. Eserin değeri okuyanda görünür. Yayıncı, eleştirmen, şair ve yazar cinsinden ilgilenenler aracıdır. Etkileri ve yönlendirme güçlerinin yüksek yüzdesi onları önde gösterir. Buna rağmen aracıdırlar. Tekrar edeyim, eser olmasa bu aracılar da olmaz.

IŞINSU'NUN DÜZENLEDİĞİ YARIŞMALAR

Emine Işınsu'nun çıkardığı Töre dergisinin 15 yılı aşan bir yayın hayatı vardır. Birçok yarışma düzenledi, ödüller verdi. En çok bilineni Töre Devlet Yayınevi ile düzenlediği Dündar Taşer Roman Armağanı'dır. Devamında aynı isimle Tiyatro armağanı da verilmiştir. Bu ödüllerin hikâyesini biliyorum. Ciddî yarışmalardır. Gelen eserler, objektif ölçülerle değerlendirilmiştir. Bugünün değerli yazarları Sevinç Çokum, Hasan Kayıhan, Alper Aksoy gibi romancılar, Remzi Özçelik gibi oyun yazarları o yarışmalarda derece alanlardır.

Sonraki yarışmaların hemen tamamında seçici kurullarda ben de vardım. 1979 yılıydı. Ressam Coşkun Karakaya'yı kaybetmiştik. Onun adına bir desen yarışması açtı. Desen Yarışması'nı Hikâye Yarışması takip etti. Çok güzel eserler geldi. Birinci gelen eserin yazarı Rahmi Ali'ydi. Kimdi bilmiyorduk. Açık adresi de yoktu. İlan ettik ve bir zaman sonra gelen mektupla Batı Trakyalı bir Türk olduğunu öğrendik. 1984'teki şiir yarışmasında da isimlere dikkat etmeyerek eserleri değerlendirdik.

Diyeceğim o ki, Emine Işınsu'nun ve Töre'nin düzenlediği yarışmalarda sanat ölçüleri hâkimdi. Seçici kurulun üzerinde bir isim ve eser baskısı yoktu. Seviye gözeten yarışmalardı. Meselenin bu tarafı çok önemlidir.

EMİNE IŞINSU ROMAN ÖDÜLÜ

İskender (Öksüz) Abi, "Işınsu adına bir ödül –yarışma değil- düzenleyelim" dediğinde bizim için Töre geleneğinden gelen tek ölçü vardı: İyiyi seçmek. İki yılda bir olmasını kararlaştırdık. İlki 2023'te yapıldı. 141 eser geldi. Ülkü Demiray'ın Cümbezin Kızı kazandı. Yazarını tanıyanımız yoktu. Yayınlanmış birkaç eseri olduğunu da sonra öğrendik. Eser çok beğenildi ve iki yılda dokuzuncu baskıya ulaştı.

İkincisi 2025 ödülüne 269 eser geldi. Yeni yazılmış ve yayınlanmamış 269 eser. Bu rakam bir rekor. Çok bilinen ve her yıl türlü araçlarla duyurulan yarışmalara, ödüllere taş çatlasa bu sayının üçte biri kadar eser ancak geliyor. 2025 Emine Işınsu Roman Ödülü yeni bir yazara gitti. Bilinmeze Doğru, Hülya Başarangil Demir'in ilk eseri.

Ön jüride bulunan genç arkadaşlarımız, Zübeyde Gökçen Süer, Fatma Eriş Hamza, Nebahat Akbaş ve Doğukan Altıparmak'la zor bir eleme dönemi geçirdik. Prof. Dr. Bilge Ercilasun, Prof. Dr. Belkıs Altuniş Gürsoy, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Nazım H. Polat ve A. Yağmur Tunalı'dan oluşan jüriye 10 eser sunuldu.

Jüri sadece on esere bakmadı. Son eleme öncesindeki 32 esere de, gerektiğinde diğerlerine de bakarak kıyasladık. İçlerinde hemen yayınlanabilecek değerde bulduğumuz 30'u aşkın roman vardı. Türkiye'de roman sanatının nereye geldiğini gösteren önemli bir husustur.