Âile ifsat komitelerinin tehdidi altında!

İnsanlığın ilk, en eski, en mukaddes müessesesi âile hayatıdır. Mukaddesliğini, "Cennette kurulmasında ve ilk ceddimiz, Hz. Adem (as) ile ilk annemiz Hz. Havva'nın (ra) nikahlarını Allah'ın kıymasından" alır.

Ve en muhteşem, en huzurlu, en mutlu aile modeli Peygamber Efendimiz (asm), sahabe-i Kiram, yani, Asr-ı Saadet'tir. Ne yazık ki, âile; Hz. Adem'den (as), özellikle Asr-ı Saadet'ten günümüze, bütün insanlığın ve ümmetin Allah'a sığındığı deccalizmsüfyanizm ve şubeleri "dinsizlik, ifsat ve ahlaksızlık komitelerinin" tehditi altında!

Çağımız medeniyetinin sefih cephesi imansızlık, ahlaksızlık, sefahet ile nefsi arzulara palazlandırıyor. Bu ise başta aile müessesesini tahrip ediyor. Cahiliye Devri hortlamış gibidir. Kadınlara düşkünlük, "kuvve-i şeheviyeyi" odak noktası yapmak, her yere kadını çıkarmak; kadını putlaştırmaktır. Sırf kadınlığı için ve hayatının gayesini, "şehvet"e, şehevî duygulara endekslemek "dişi putçuluk"tur. Bugün kadın moda ve kozmetik sanayiinin de odak noktasıdır. Kadın, yuvasından çıkıp beşeri yoldan çıkarmış. Keza, bazı şuursuz bayanlar da kocaya ve erkeklere tapınıyor! Halbuki, tapınılacak yegâne varlık; herşeyi yaratan Allah'tır.

Bilgi ve inanç kirliliğinin de şiddetle hüküm sürdüğü bugünlerde sağlıklı bir aile yuvası kurmak ve devam ettirmek sağlam bir iman ve çaba gerektiriyor. Bunun için eş seçimi, aile hayatı, hayatî önem taşıyor! Eş olarak kadın da erkek de çocuklar da Kur'ân ve Sünnet-i Seniyyenin çizdiği ölçüler çerçevesinde oluşturulmalı. Eşler, Allah hesabına, O'nun emanetleri ve sonsuz hayatta bir arkadaş olarak görmeli.