Ruslardan şikayetçiyim

Geçtiğimiz gün değerli arkadaşım Atay Uslu'nun gönderdiği mesel o kadar anlamlıydı ki zayi olsun istemediğimden sizlerle buluşturmaya karar verdim.

Belediye hizmetlerinden duyulan memnuniyet konusunda bir röportaj yapmak üzere bir yayın grubu Kars'a gelir ve vatandaşa çeşitli sorular yöneltir.

Muhabir sorar: 'Kars'taki hizmetlerden memnun musun'

Amca cevap verir: 'He valla, her şey güzeldir.'

Muhabir tekrar sorar: 'Belediye çalışıyor o zaman.'

Amca; 'Belediye başkanımız çok iyi birisidir. Ele çalışır, ele çalışır, her gün çalışır. Çok memnunuz' der.

Muhabir ısrarla sormaya devam eder; 'Peki memnun olmadığım bir kurum ya da icraat var mı'

Amca cevabı hemen yapıştırır: 'Şu Ruslardan çok şikayetçiyim.'

Muhabir şaşkın şaşkın sormaya devam eder, 'Allah Allah! Niye ki'

Karslı amca cevap verir; 'Bu kentin alt yapısında Rusların pek emeği var ama 100 yıl önce buradan gittiler. Bazen bizim kanalizasyon patlıyor, içi pislik dolu. O pislik yollara taşıyor, yollar hem kokuyor hem berbat hale geldi, her yer delik deşik. 100 yıldır bir gün gelip de altyapının bakımını yapmadılar. O yüzden bu Ruslardan çok şikayetçiyim çoook.'

Özellikle Ankara ve İstanbul'un hikayesi de buna benziyor.

Ankara'da reklamlara bakarsanız her şey güllük gülistanlık lakin yaşamın içindekiler açısından hiç de öyle değil.

O yüzden mi yüzde 60 oy aldı

Bunun cevabı verilen hizmet ile izah edilecek bir şey değil, seçim sonuçlarını geniş geniş değerlendirirken bunları yazdık ve konuştuk.

Daha önceki yıllarda oluşan sellerde insanlar Ankara'da can verdi. İnsan az biraz vicdan muhasebesi yapar ve yağmur kanallarının mutat temizliğini aksatmaz değil mi

Oysa sayısız yağmur mazgalının içinden otlar fışkırıyor, bunların birçoğunu sosyal medya ortamında kendim bizzat çekip paylaştım.

İşim gücüm kalmadığından değil, sorunun artık dayanılmaz noktalara gelmesinden dolayı.

Parklardaki otlar diz boyu, yollar delik deşik, metroların merdivenleri çalışmıyor ve ısrarla her arıza