Umudun meydanı

O büyük katliamın olduğu, 34 insanımızın katledildiği, binlerce merminin atıldığı 1977 1 Mayıs'ında ben de Taksim Meydanı'ndaydım. Alana varamadan silahlar patlamış, biz de dağılmak zorunda kalmıştık. Ve kurşun yemeden çok ucuz atlatmıştık olayı. Ama ülkemiz hiç de ucuz atlatamamıştı o 1 Mayıs 1977'yi. Ardından sıkıyönetimler gelmiş, özgürlükler ortadan kaldırılmış, halk hareketi dağıtılmış ve 80 darbesinin yolu açılmıştı. Daha sonraki yıllarda Taksim'de birkaç kez de olsa 1 Mayıs'ın şenlik havasında kutlanabilmesine tanık olmuştum. Olaysız geçen bu kutlamalar beni geleceğe dair yeniden umutlandırmıştı. Demokrasi ve özgürlüğe ülkemizde de yürüyeceğimize dair umudum, umudumuz yeşermişti.

UMUDA BARİKAT

Şimdi geldiğimiz noktada yine inatla 1 Mayıs'ın Taksim Meydanı'nda kutlanması engelleniyor. Ve halkın bir kesimi bir başka kesime karşı düşman edilmeye çalışılıyor. Sakın bunu sadece karşılıklı bir gereksiz inatlaşma olarak değerlendirmeyin. Bu bir inatlaşma değil demokrasi mücadelesi. Bu ülkede de insanlar eşit ve özgür yaşayabilir inancını, umudunu tazeleme mücadelesi. 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlarsak bunun bütün alanlara, siyasi ve toplumsal hayata iyileştirici etkisi olacak. "Bir şeyler değişebilir, düzelebilir" diyeceğiz.

FUTBOL FARKLI DEĞİL

Siyasi ve toplumsal düzenin bir parçası olarak baktığımızda futbolda da adaletsizlik, kayırmacılık, yozlaşma bitsin istiyoruz ama bitmeyecek. Ve tabii bu zeminde kalmak için muktedirlerin sürdürdüğü inat da. Her şeyi para olarak gören, o yüzden ulufe dağıtır gibi para vererek -ki bu paralar yine halkın parası- futbolun muktedirleri bu kayırmacı adaletsiz düzenini devam ettirmeye çalışıyorlar. Artık yaptıklarının o kadar farkında değiller ki "Kulüpler zor durumda ve biz para yardımı yapmak için üst makamlarla konuşuyoruz, sözler alıyoruz, ama onlar hala bizi kötü yönetici ilan ediyor" meailinde sözler sarf edebiliyorlar. Merkez ne derse onu yapan kapıkulları istiyorlar. Liyakatli, bağımsız ve çağdaş, adaletli yönetim, profesyonel yöneticiler, emeğinin karşılını alabilen sporcu gibi kavramlar yasak. Önlerine barikatlar kuruyorlar.