Mehmet Ocaktan

Karar

Neoliberalizm değil eş-dost-akraba liberalizmi

Son günlerde özellikle CHP tarafından yoğun bir şekilde dillendirilen neoliberalizm tartışmalarının doğru bir zeminde tartışılmadığı kanaatindeyim. Esas itibariyle AK Parti iktidarının uygulamaları üzerinden geliştirilen bu söylem, çıkış noktası itibariyle doğru olmakla birlikte AK Parti'yi neoliberalizmin temsilcisi gibi görmek kesinlikle yanlıştı

Demokrasi liginden amatör kümeye mi

Galiba bu ülkenin makus talihi hiç değişmeyecek. Böylesine çok umutsuz bir cümle ile başlamaktan hiç mutlu değilim ama ne yazık ki bu ülkede yaşananlar karşısında iç açıcı cümleler kurmak da o kadar zor kiGençlik yıllarımdan bu yana farklı zamanlarda Türkiye'deki demokrasi açığı ve özgürlükler konusundaki fukaralığımızı konuşuyor olmaktan da çok yo

Acaba caz dinlemek de yasaklanır mı

Malum şu günlerde Türkiye arka arkaya sanatçıların konserlerini yasaklayarak, çok eskilerde kaldığını sandığımız kadim 'yasakçılık geleneği'ni yeniden ihya etmiş bulunuyor.Aynur Doğan, Niyazi Koyuncu, Apolas Lermi, Metin-Kemal Kahraman ve Melek Mosso'nun konserlerinin iptal edilmesinin ardından Mem Ararat'ın Bursa konseri de iptal edildi. Öyle anla

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu ilişkisine kısa dipnot

Epey bir süredir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki ilişkilerin siyasi muarızlığın ötesinde adeta bir düşman kamplaşması ekseninde yürüdüğünü söylemek herhalde bir kehanet olmayacaktır.Siyasi tarihimizde partiler arasında sürdürülen mücadelenin zaman zaman keskin virajlardan geçtiği, hatta maksadını aşan ifadel

AK Parti'yi hafife almanın bedeli

Seçimlere bir yıl kala AK Parti iktidarı 20 yıl boyunca hiçbir zaman ihtiyaç duymadığı yanlış bir stratejiye bel bağlamış bulunuyor.Biliyoruz ki AK Parti bütün seçim süreçlerinde topluma icraatlarını, yeni dönemle ilgili projelerini, vaatlerini anlatır ve sonuçta da girdiği her seçimden başarıyla çıkardı.Ancak bugün başka bir AK Parti var artık sah

İktidar NATO'dan mutsuzsa neden duruyor ki

Yeni AK Parti özellikle son beş yıldaki iktidarı döneminde gerek NATO ittifakı içinde olmaktan, gerekse Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) gibi Batılı demokratik kurumların üyesi olmaktan hiç mutlu değil.Çünkü bu kurumlarda yer almak aynı zamanda demokratik kriterlere uymayı da gerektiriyor. Oysa yeni AK Parti "

Dalal Abu Amneh'in büyülü sesiyle Endülüs hasreti

Pazar günleri yazdığım müzik yazılarımla ilgili farklı eleştiriler aldığımın farkındayım. Özellikle Caz, Rock ve Klasik Batı müziği konusundaki yazılarım, bazı okurlar tarafından bir "Batı hayranlığı" olarak değerlendiriliyor ki doğrusu bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Oysa müzik bütün dünyadaki dil farklılıklarını da aşan evrensel bir dile sahipti

Mesele sadece SADAT değil ki

Türkiye'nin siyasi tarihinde özellikle 90'lı yıllar, gücünü yasalardan almayan karanlık yapıların, illegal suç örgütlerinin devletten aldıklarını vehmettikleri güçle gayri nizami faaliyetler icra ettikleri karanlık bir dönemdir. Bu dönem aynı zamanda faili meçhullerin ülkenin tarihine yazıldığı kirli bir iklimdir.Bugün bile bu kirli yapıların, kişi

Rusya'ya da kapıları kapatacak mıyız

Türkiye epey bir süredir gerek 'hukuk devleti' anlamında, gerekse diplomatik düzeyde demokratik dünya ile ilişkilerini giderek farklı bir eksene doğru yöneltmiş bulunuyor.Bu yeni tavır bilinçli bir eksen kayması mıdır, yoksa iktidarın vizyon zaafından mı kaynaklanmaktadır doğrusu çok net değil. Ama bir gerçek var ki Türkiye artık uluslararası camia

Din boyası ahlaki üstünlüğün teminatı değil

Bu köşede zaman zaman ahlakın bütün insanlar için, özellikle de dini hayatlarının merkezi olarak gören dindarlar için çok değerli bir meziyet olduğunun altını çizmeye çalıştık. Pek çok İslam bilim insanı da 'ahlaki üstünlük' kaybolduğunda dinin temel değerlerinin de sadece teorik metinlere dönüşeceğine dikkat çekmişlerdir.Günümüz dindarlarının önem