Esfender Korkmaz

Yeniçağ

Tek bir faiz yanlışı refahımızdan 20 yıl götürdü

Son iki yıldır ekonomide yapılan yanlışlar, üretici ve tüketici olarak hak ettiğimiz refahımızdan en az 20 yıl götürdü.Her şeyden önce şunu söylemek gerekiyor; Bugünkü siyasi iktidarın orta ve uzun dönemi hedef alan politika anlayışı yoktur. Sorunları, günübirlik popülist önlemlerle çözmeye çalışıyor.Günübirlik popülist çözümlerde, sosyal fayda ve

Türkiye olarak, 21,5 yılda bir trilyon dolar kaybettik

Ocak-Haziran altı aylık dış ticaret verilerine göre, ihracatımız yüzde 1,9 azaldı. İthalatımız yüzde 4,1 arttı. Altı aylık dış ticaret açığımız 61,2 milyar dolara yükseldi.Bugüne kadar her hükümet dış ticareti ihracatımız uçtu-kaçtı diye açıkladı. Aynı şekilde hiçbir hükümet dış açıklara bakmadı ve çözüme yönelmedi. Oysaki Türkiye'nin dış açıkların

MB'dan da umut yok!

Merkez Bankası 2023 yıl sonu TÜFE beklentisini yüzde 58'e çıkardı. Ekonomik istikrar için de 2025 yılını gösterdi.Ekonomik istikrar önlemleri için önce bir istikrar programı hazırlamak gerekir. Üretici ve tüketici, yerli ve yabancı sermaye, yatırım kararları bu programa göre verilir. Ancak aynı program kapsamında popülizmin de kaldırılması gerekir.

Kalkınmanın yol haritası

Türkiye kuruluşunun ikinci yüzyılına geçerken, bugün içinde bulunduğumuz siyasi, sosyal ve ekonomik sorunlardan kurtulması ve gelişmiş bir ülke seviyesine çıkması hiç de zor değil. Niyet önemlidir. Bu çerçevede;Büyüme değil, kalkınmayı hedef almalıyız.Kalkınma GSYH'da büyüme yanında, sosyal gelişme, insani değerlerin artması ve demokrasiyi de krite

Ekonomik kriz bağıra bağıra derinleşiyor

2008-2009 yıllarında dünya bir finansal kriz yaşadı. Türkiye'de ilk sorunlar 2007 yılında Türkiye'nin ihracatında ilk sırayı alan tekstil sektöründe başladı. Sektörlere göre büyüme;2009 yılında dünyada büyüme ortalaması -1,6, gelişmiş ülkelerde -3,8 olurken ve bizim gibi gelişmekte olan ülkeler yüzde 1,9 oranında büyürken biz 4,7 oranında küçüldük.

BAE'den sukuk yoluyla alınan borç para çare olur mu

Türkiye; BAE ile toplam 13 anlaşma imzaladı. Bu anlaşma ile açıklanan borç ve yatırım tutarı toplam 50,7 milyar dolardır. Bu sene girmesi beklenen 11,5 milyar dolar borç dışında anlaşmaya dâhil yatırımlardan beklenen döviz girişi, zamana ve gelişmelere bağlı olarak değişir. Bu nedenle, 50,7 milyar dolar için, "anlaşma değil, niyet" demek daha doğru

Türkiye'nin kalkınmasında kurumsal devletin önemi

Kurumsal devlet, iktidarların değişmesi ile değişmeyen, katılım, denetim ve şeffaflığa sahip, liyakatın esas olduğu ve gücünü halktan alan bir devlettir. Aslında derin devlet de ülkenin bekasını ve halkın refahını önde tutan devlet anlamında kullanılmalıdır.Refah devleti işlevini de ancak kurumsal devlet yapar. Söz gelimi refah devletinde okul ücre

Stagflasyon riski arttı

Serbest piyasa ekonomisinde, talep yüksekse yatırımların ve üretimin artması gerekir. Yatırımın artması için de yatırım ortamının da olması gerekir.Yatırım ortamı için, demokratik ve hukuki altyapı, uluslararası hukukun uygulanması, işleyen bir bürokrasi, kurumsal bir devlet ve hükümete güvenin olması gerekir.Türkiye'de yatırım altyapısı eksik oldu

Tek çözüm IMF kaldı

Yabancı yatırım sermayesi Batı kökenlidir. Çin'de büyüme sağlayan sermaye de Batı sermayesidir. Çin ve Rusya halen gelişmekte olan ülkelerdir. Türkiye'nin, üretimde yüksek oranda kullanılan girdi ithal etmek için, cari açığı finanse etmek için ve dış borçlarını çevirmek için acil olarak dövize ihtiyacı var. Bunu da ya IMF'den borç alarak veya çok h

Elde TL tutmak akıl karı değil!..

2022 Haziran ayında yıllık ortalama mevduat faizi, TÜİK'e göre yüzde 16,15 oldu. Bu faizle Bankaya bir yıl önce 100 liralık mevduat açanların 2023 Haziran ayında ellerine nominal değer olarak 116,15 lira geçti. Ancak aynı Haziran ayında yıllık TÜFE oranı yüzde 38,21 olduğu için, mevduatta reel getiri oranı eksi yüzde 15,96 oldu.Sonuç olarak mevduat