Cemal Ersen

Milliyet

Özyazıcı'nın "kasketi" şampiyon oldu!

Böyle bir günde maç, oyun, futbol kimin umurunda Yıllar süren hasretin bitmesi için atılacak tek adım, kazanılacak bir puan kalmıştı. Oldu işte. Sadece hafta içinde nüfusu ikiye katlanan Trabzon kentinde değil, yurdun dört yanında, dünyanın pek çok ülkesinde bu anı bekliyordu bordo-mavili renklere gönül verenler. Ama futbol bu. İçinde her türlü aks

Hakemi değil deveyi anlayın!

Halk arasında bir deyim vardır; "Deveye sormuşlar boynun neden eğri" Yanıt vermiş "nerem doğru ki" Türk futbolunun durumu da böyle. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Güven ve adalet kavramları yerle bir olmuş. Riyakarlık, çıkar ilişkileri, bencillik had safhada. Hele hakem camiası. Yorum yapmaya kalksanız, destan yazarsınız. Kulakları çınlasın,

Tek adım at, şampiyon ol!

Maraton, sporun en zor dallarından biridir. Uzun mesafede düşer kalkar, nefesini ayarlar, kimi zaman tempo yapar, bazen de acı çekersin. Futbol ile çok ortak yanı olduğunu düşünüyorum. İlk haftadan 38. maça kadar neyin nasıl yaşandığı değil, son virajda yapacağın hamle ve ipi göğüslemen önemlidir. Trabzonspor bir ara en yakın rakibi ile puan farkın

Gündoğdu gitti, operasyon yapanlar duruyor!

Hakem camiası büyük bir ailedir derler ya. İnanmayın. Hem çıkar ilişkileri, hem hakemler üzerinden nemalanmayı alışkanlık haline getirmiş insanların niyeti açısından, hiç de öyle değil. Aile kutsaldır. Kimse kötülük düşünmez. Ortak çıkarlar için kenetlenir, zor günlerde omuz omuza verir. Hakemler için bunu söyleyebilir miyiz Asla. Aksine; "adam sat

Sadece maçı kazanmadı!

Ligin son beş haftasında aldığı sonuçlarla şampiyonluk ilanını erteleyen Trabzonspor'da hedef tek değil ki. Ziraat Türkiye kupasında da iddiasını sürdürmek isteyen bordo-mavili ekip, yoğun bir maç trafiği içinde. Zihinsel ve fiziksel olarak zorlu bir süreç yaşıyor. Yıpranması çok doğal. Taraftar bunu görmeli ve anlamalı. Sabır, hoşgörü ve destek şa

Bazı sevinçler ertelenebilir

Koca sezon bir yana, bu maçın Trabzonspor açısından çok farklı anlamı vardı. Karagümrük'ü yenerse, tatlı bir heyacanla Fenerbahçe ve Konyaspor'un yitireceği puanları beklemek, yılların özleminin sonlanması demekti. Başkanından yönetimine, teknik direktöründen futbolcusuna, kulüp çalışanından taraftarına "şampiyon olduk" diye haykırmak, onca emeğin

Kum saati durdu mu

Abdullah Avcı "kum saatini" tam 8 hafta önce çevirmiş ve "zaman artık lehimize işlemeye başladı" mesajı vermişti. Beşiktaş beraberliğinden sonra ilk kez bu denli iddialı görmüştük Avcı'yı; "Biz şampiyon oluyoruz" cümlesi, puan farkının verdiği rahatlıktan çok, oyuncu grubuna duyduğu güven ve hedefe inancın net ifadesi idi. Haksız değildi deneyimli

'Nihat Abi' ve hayat dersleri

Pandeminin yoğun dönemlerinde, Ankara dışında, Temelli- Macun'da sığındığımız 94 haneli bir köyümüz vardı. Şehirden kaçan geliyordu. Bu vesile ile güzel dostluklar oluştu, mevcutlar sağlamlaştı. Bunlardan biri de köyümüzün "ağır abisi" İbrahim Yoğurtçuoğlu idi. 2020'nin sonbahar ayları; bahçedeki söğütün altına oturmuş sohbet ediyorduk. İbrahim abi

Adım adım şampiyonluk!

Sıra dışı bir sezon yaşıyoruz. Trabzonspor'un açık ara önde götürdüğü ve şampiyonluğunu ilan etmesi için geri sayıma geçtiği bir lig. Kent, haftalar öncesinden zaferi kutmamaya başlamış ve parmak hesabı ile mutlu sona ulaşacağı günleri yazıyor defterine. Ne muhteşem bir maç önü idi. Trabzonspor'un efsane hocaları Ahmet Suat Özyazıcı, Özkan Sümer ve

Bosna'dan Kiev'e uzanan dram!

Sene 1993. Aylardan mayıs. Tüm dünyanın gözüne perde inen Bosna savaşı yaşanıyor. Binlerce çocuk ve insan katliama uğruyor. Türkiye askeri yardımlarının dışında bir hamle daha yapıyor. Amaç, Bosna'daki sporcuları tahliye etmek. Niye seçildiğimi hâlâ bilmiyorum. Gururla söylüyorum dedem Sarayova'lı idi, o topraklara gitmek gurur verdi bana. Milliyet