Uygun adım devam!

Bir tarafta şampiyonluk yolunda ilerleyen özgüvenli bir Trabzonspor... Öte yanda kötü sezonun izlerini silebilmek ve ligde "ikincilik" ipine tutunmaya çalışan Fenerbahçe... Güçlü bir tribün desteği vardı. Bu psikoloji ev sahibi takıma nasıl yansır Stres ve kontrolsüz davranışlar geliştirebilir. Peki Trabzonspor'u olumsuz etkiledi mi bu atmosfer Hayır. Ama Fenerbahçeli oyuncuları baskı altına aldı. İrfan Can Kahveci'nin 17. dakikada Siopis'in ayağına basması ve VAR'ın inceleme tavsiyesi kırmızı kartı getirdi. Zorbay Küçük'ün pozisyonu izlemeye giderken sonraki tavrı ve beden dilini sevmedim. "Atmasam yanardım" der gibiydi! Hocam, sen derdini anlatmak zorunda değilsin. İhraç doğru mu konusuna gelince; o basmaya sarı kart yetmez. Ayağın kırılması mı gerekirdi Ardından Trabzonspor'un Nwakaeme ile üstünlük golü geldi. Nijeryalı biraz daha konsantre olabilse, son dakikada maçın kahramanı idi. On kişiyle mücadele etmek zordur. Ama bu tarz travmalar bazen itici güç olur. Fenerbahçe geriye düşmesine karşın inanılmaz bir direnç gösterdi, "alışılmışın dışında" güç gösterisi sergiledi. Net pozisyonlar buldu, lakin kaleci Uğurcan yine görünmez adam olarak sahneye çıktı ve kalesinde devleşti. Oyun planın sadık kalarak sakin duran Trabzonspor, ikinci yarıda da bildiği işleri yaptı. Topa sahip olarak kontrolü elinde tutmaya çalışırken; Visca, Nwakaeme, Ömür ve Cornelius ile sınırları zorladı. Eksik olan Bakasetas'ın katkısı idi. Onu ilk kez eleştiriyorum, bu tarz önemli sınavlarda devreye