Burhanettin Duran

Sabah

İttifakların hâli ve geleceği

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "tarihi yol ayrımı" olarak nitelediği 14 Mayıs seçimlerine kırk yedi gün kaldı. Dört cumhurbaşkanı adayı öne çıkarken iki ana ittifakın genişleme ve iç dizayn çabaları sürüyor. Millet İttifakı HDP ile güç birliğini kurdu. İYİ Parti'nin masaya dönmesinin krizi tabanda devam ediyor, parti temsilcileri seçmenin Memleket Partis

HDP etkisi ve muhalefetin dış politika muğlaklığı

14 Mayıs seçimleri tartışmasız, yakın tarihimizin en kritik seçimi. İttifakların ve adayların telaşından, giderek sertleşen söylemlerinden bunu her düzlemde görmek mümkün. Kampanya döneminin son düzlüğünde Cumhurbaşkanı Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu arasındaki polemikler yükselmeden iki adayın ülkemizin geleceğine dair ne söylediğine ve

'Masada pusu', 'Kürtlere düşmanlık' ve zevahiri kurtarmak

Cumhurbaşkanı adayları ve ittifaklar netleşirken seçim dönemi söylemleri yeni bir düzleme geçiyor. Bir yanda her şeyin söylendiği hatta aynı ittifaktakilerin birbirini kıyasıya suçladığı sahnelere şahit oluyoruz. Ancak sözlerle eylemler uyuşmuyor, yani siyaseten zevahir kurtarılıyor. Diğer yandan, seçmenin iradesine dayatmada bulunan aşırı söylemle

Birinci tur hesaplarında İnce ve HDP faktörü

Seçimlere elli üç gün kala Cumhur ve Millet İttifakları cumhurbaşkanlığı seçimlerini ilk turda kazanmak için elinden geleni yapıyor. Ancak cumhurbaşkanı adayı olacağını açıklayan isimler de azalmıyor, artıyor. İki ittifakın adayları Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kılıçdaroğlu dışında dört isim daha yarışa hazırlanıyor: İnce, Perinçek, Oğan ve Erbakan. Ye

Muhalif ideolojik seferberlik

İki ittifakın adayının başa yarışacağı 14 Mayıs seçimleri muazzam bir entelektüel ve ideolojik seferberlik hali oluşturdu. Elbette siyasetin "biz ve ötekiler" ayrımı üzerinden yürümesi kaçınılmaz bir kutuplaşma getiriyor. Ancak cumhurbaşkanlığı sisteminin getirdiği ittifak realitesi ve Millet İttifakı'nın yirmi yıldır iktidarda olan Cumhurbaşkanı E

Anket savaşları ve sessiz kritik seçmen

Seçimlere elli yedi gün kala anket savaşları hızlandı. Muhalefet çevrelerinin şirketleri birbiri ardına Kılıçdaroğlu'nun açık ara farkla cumhurbaşkanlığını kazanacağını iddia eden anketler yayımlıyor. Muhaliflerin etkin olduğu sosyal medya mecralarındaki anketler ise tamamen yankı odası durumunda. Telefonla yapılan anketlerin sağlıklı olmadığı konu

Kılıçdaroğlu algısını yeniden kurmak

Muhalefet çevreleri Kılıçdaroğlu ile ilgili abartılı bir algı kampanyası yürütüyor. 6'lı Masa'nın muhafazakâr partileri ve CHP kampanyasına destek veren gazeteciler, yazarlar bu kampanyada öne çıkıyor. "Mücahit, Gandi" yakıştırmaları "sakinlik, ağırbaşlılık, uzlaşmacılık, demokratlık ve kapsayıcılık" iddiaları ile birlikte kullanılıyor. Elbette Cum

64 günlük koşuda neler göreceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimlerin 14 Mayıs'ta yapılması kararını dün imzaladı. Böylece dünyanın bu yılki, ülkemizin ise yakın tarihinin en önemli seçimi için süreç başladı. Türkiye'mize hayırlı olsun. Asrın büyük felaketinin yaralarını sarmakla meşgul iken gerçekleşecek bu seçimlerin önümüzdeki 64 günlük kısmı aslında bir maratonun son yüz metrelik

Akşener hangi seçeneği kabul eder

Akşener, 62'li masaya geri döndü ve Millet İttifakı'nın adayı Kılıçdaroğlu oldu. Siyasi ve ideolojik fay hatları üzerine kurulan masanın en zorda olan aktörü hâlâ Akşener. Milliyetçi-muhafazakâr seçmen ile seküler seçmen arasında kalmışlığın gerilimini önce masa dışında kalarak çözmeye çalıştı. Ancak ihanetle suçlanan ve kendi tabiriyle "şeytan taş

Bu nasıl bir koalisyon

Akşener, "şahsi hırsların Türkiye'ye tercih edildiği noter masasına" geri döndü. İmamoğlu ve Yavaş'ın icracı cumhurbaşkanlığı yardımcılığı karşılığında Kılıçdaroğlu'nun adaylığını kabul etti. Böylece ayrılışı ile ağır hasar verdiği masayı daha içinden çıkılmaz hale getirdi. Kaçlı olduğunu saymayı karıştırdığımız bu masa etrafındaki siyasi çekişme,