BAHAR

-Ruzname Kelime Günlüğü'nden-

Büyükşehirlerin beton ağırlığı aldatmasın, aslında bahar yine gümbür gümbür geldi.

Tabiat derin uykusundan uyandı, hareketlendi, çiçeklendi, yeşerdi, kuru dallar can buldu.

Bahar her yeri süsledi, gülistan eyledi.

Yalnızca ormanlarla, toprağı muhafaza edebilmiş yerleşim alanlarıyla yetinmedi, kaldırım taşlarından fışkırdı, duvarlara tutunmuş sarmaşıklar filizlendi, iki apartman arasında unutulmuş üç beş ağaçta gülümsedi.

Her gün yenilenmiş dünyaya uyanan insan için tatlı bir merhale bahar.

Kısacık anlarda toparlanmış, bütün yıl özlenen bir merhale...

Hayatı destekleyen nimetlerin şahlandığı, suyun bereketinin harmanlandığı bir merhale...

Rahman Suresi'ndeki buyrulduğu gibi "10. Yeryüzünü canlılar için O hazırladı. Orada meyveler, salkım salkım hurmalar vardır. Yapraklı taneler ve hoş kokulu bitkiler vardır. Öyleyken Rabb'inizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz (10-13)"

Nimetleri bir bir sıralayıp "Öyleyken Rabb'inizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz" cümlesiyle fasıllara bölünen Rahman Suresi de Allah'ın nimetlerini zihnimize ve kalbimize hatırlatıp nakşediyor. Tıpkı bahar gibi...

Okunurken kulağa sinen tınısıyla da Kur'an-ı Kerim'in nakışlı baharı âdeta...

İşte arayıp bulunmaya ihtiyaç duyulmayan, ortaya serilmiş bunca güzellikle "Öyleyken Rabb'inizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz" sorusunun muhatabıyız.

Çünkü;

Huzur varken huzursuzluğu kışkırtmak,

Mutluluk varken mutsuzluğa yer açmak,

Uyum varken şiddete meyletmek,

Nimet varken yoksun kalmış gibi gaspetmek, çalmak, dilenmek,

Mekânları, imkânları, mümkünleri varken yokmuşçasına feveran edip saldırmak, işgal etmek,

Az yettiği halde yetinememek,

Çoğun farkına varamamak,

Nimetle yetinmeyip fazlası için dünya imkânları zorlamak,

Dünyanın imkânlarını zorlarken muhtaçların iş gücünü zorlamak,

Huzurdan rahatsız olup huzursuzluğu fırsata çevirip daha çok kâr yapmak,

Yüz yıllık geleceğini garantilediği hâlde daha fazlası için kalp kırmak,

Daha fazlası için ötekileştirmek,

Daha fazlası için aşağılamak,

Daha fazlası için işgal etmek,

Daha fazlası için kan akıtmak, öldürmek,

Daha fazlası için insanlıktan çıkmak,

Daha fazlası için insanlık onurunu hiçe saymak,

Daha fazlası için adi suçlar işlemek,

Daha fazlası için savaş suçları işlemek,

Daha fazlası için kendine yeni dünyalar ararken insanoğlunu yok etmeye girişmek,

Daha fazlası için aileleri, nesilleri, toplulukları, milletleri, ırkları yok etmek,

Daha fazlası için kin tutmak,

Daha fazlası için kan davası gütmek,

Daha fazlası için intikamdan başkasını düşünememek,