Böyle olacaksa olmasın Kürdistan

AKMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "DEM Parti kapatılsın" çağrısından sonra aklı başında herkesin aklına gelen soru şu: "DEM Partinin yedeği kuruldu mu ve kurulduysa hangi parti" "Kürtlük bilincine sahip olanların oy verdiği partilerden hangisi ne zaman kuruldu ve ne zaman hangi partiye yerini terk etti" sorusu, cevabını ezbere veremeyeceğimiz kadar zor.

"DEM Parti'den önceki partinin adı neydi ve hakkındaki kapatma davası bitti mi" sorusunu bile bir çırpıda cevaplamak kolay değil.

Yani parti kapatmanın tamamen anlamsız hale geldiği bir siyasi olgudan (vakıadan) söz ediyoruz.

Ama buna rağmen birileri, ısrarla, "kapatalım açılsın, maksat gerginlik sürsün" modunda.

En garibi de şimdiki AKMHP'nin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un, eski AK Partinin de zıddına ve rağmına olarak söylediği şu sözler:

"Milletin sinir uçlarıyla oynarsanız soruşturma ile karşılaşırsınız. DEM Parti teröre desteğe devam ederse kapatılabilir."

Millet kavramı ve Kürtlük bilincine sahip olanların millet olma gayreti içindeki yeri ile ilgili yüz elli yıldır yazılıp söylenen bunca şeyden sonra gelinen nokta aslında yeniden bir dibe vuruşun ifadesi.

"Anadolu Cumhuriyetinin Ajansı-2" başlıklı yazımızda da dediğimiz üzere, "Kürtleri dışlayan Türklük" ve "Türk Milletinin Devleti" anlamındaki bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti adı bile yanlış.

Meselenin çözümünü engelleyenlerden biri Güneydoğu komşularımızla ilgili yalpacı dış politikadaki tutum ve beklenti değişikliği. Irak'ın ırağındaki Kürt devleti ile artık birinci elden muhatap olan bir Türkiye Cumhuriyeti, sıra Suriye'ye geldiğinde, yine hazırlıksız yakalanmanın getirdiği tuzaklarla boğuşuyor.

Oysa en azından Türkiye'deki Kürtler açısından mesele net.

Türk Cumhuriyetlerinden birinde iş kazası geçiren bir DEM Parti seçmeninin kaza sonrası haklarını alma konusunda yaşadığı hukuki ve sistemik sıkıntılardan sonra söylediği şu:

"Türkiye'deki hukuk sistemi de kötü ama buradaki ondan kat be kat kötü. Bazı Kürtler 'Kürdistan'ı kuralım' deyip duruyor ama Türk Cumhuriyetleri gibi çakma bir devlet olacaksa Kürdistan filan kurulmasın."

Kürtlük bilincine sahip olanların "bağımsız bir devletiniz olsun ama sonrasında Türkiye'ye pasaportla ve vize alabilirseniz gireceksiniz, bunu kabul eder misiniz" sorusuna vereceği cevap için bir varsayım kuralım: