Isam El-Attar'ın ardından!

İslam dünyasının önemli değerlerinden, fikir önderlerinden ve edebiyatçılarından, Suriye'deki Müslüman Kardeşler'in eski liderlerinden Isam El-Attar 2 Mayıs Perşembe gecesi, gurbet hayatını sürdürmekte olduğu Almanya'nın Aachen şehrinde 97 yaşında dünya hayatına veda etti.

Çok değerli bir dava ve hareket önderi, karizmatik bir şair ve fikir adamıydı. Dil ve edebiyat alanında Türkçede Sezai Karakoç'tan, Arapçada da Isam El-Attar'dan çok yararlandığımı dile getirmekte yarar görüyorum. Sezai Karakoç'un Diriliş dergisini yıllarca takip ettim ve her sayısını Allah'ın izniyle satır satır okuyordum. Türkçeyi çok ustaca kullanan bir yazardı. Günümüz Arapçasını ustaca kullanma konusunda da Isam El-Attar bir karizmaydı. Gurbet diyarında yayınladığı Er-Raid dergisini yıllarca takip etme fırsatı buldum ve bu dergiden de çok istifade ettim.

Normalde Arapçanın şiirlerini anlamak biraz zordur. O yüzden Arapçayı sonradan öğrenenlerden, Arap edebiyatı üzerinde ihtisas yapanların dışındakiler Arap şiiriyle çok fazla ilgilenmezler. Ancak Isam El-Attar'ın şiirleri kolay anlaşılır olmakla birlikte güzel mesajlar veren şiirlerdir.

Suriye'deki Müslüman Kardeşler'in kurucu lideri Mustafa Es-Sıbai 1957'de, bazı sağlık sorunlarından dolayı görevi sürdüremediği için cemaatin liderliğini Şamlı ve 1927 doğumlu Isam El-Attar'a devretmişti. Onun cemaatin liderliğine geçtiği sırada Suriye rejiminin Müslüman Kardeşler'e yönelik baskı ve zulüm uygulamaları da ciddi şekilde artmıştı. Dolayısıyla henüz gençlik yıllarını yaşayan Isam El-Attar bu cemaati çor zor ve sıkıntılı bir dönemde yönetmiştir. Bütün bu zulümlere rağmen cemaatin teşkilat yapısını korumasında da onun çalışmalarının önemli rolü olmuştur. 1961'de baskıların nispeten yumuşaması üzerine seçimlere ve parlamentoya girebilen Müslüman Kardeşler, 1963'te Baas Partisi'nin darbesi sonucu yeniden baskılara maruz kaldı ve El-Attar da vatanından sürgün edildi. O tarihten bu yana sürekli vatanından uzakta, gurbet hayatı yaşadı.

Vatanından çıkarılan El-Attar daha sonra Almanya'ya yerleşti. Ancak Suriye'deki zulüm rejimi ve Baas diktatörlüğü onun peşini bırakmadı. Ailesiyle birlikte Almanya'nın Aachen şehrinde ikamet ettiği apartmanda 1981 yılında düzenlenen bir suikastta eşi Bennan Et-Tantavi şehit edildi. Şehit edilen eşi sadece Suriye'nin değil tüm İslam aleminin ileri gelen alimlerinden Ali Et-Tantavi'nin kızıydı. Baas rejiminin cinayet şebekesi kendisine de birkaç kez suikast teşebbüsünde bulundu ama başarılı olamadı.

Isam El-Attar, Suriye'deki Müslüman Kardeşler'i 1970'li yıllara kadar sürgünden yönetmeye devam etti. Ancak o tarihlerde liderlik konusunda çıkan ihtilaflar sebebiyle biraz bağımsız çalışmaya ve çoğunlukla da Avrupa'da yaşayan Müslümanlara yönelik fikri faaliyetlere ağırlık verdi. Bununla birlikte Suriye'deki Müslüman Kardeşler arasında onun saygınlığı her zaman korunmuş, cemaat mensupları fikirlerine büyük önem vermişlerdir.