Bu yüzden beyaz adam gören şeytan görmüş gibi oluyor!

Batı dendiğinde dünyanın batısı dışındaki her yerde insanların tüyleri diken diken olur, nevri döner. Hatta Afrika'da batıdan gelen beyaz adamlardan ölesiye korkarlar. Hatta beyaz adamların şeytan olduğuna inanırlar. Beyaz adam gördüklerinde bugün bile "iyi saatte olsunlar" deyip oradan toz olurlar. O yüzden Afrika'ya giden Türklerin iyi insanlar olduklarını görünce de aşırı sevgi gösterirler.

Batılılardan bu kadar korkulmasının ve nefret edilmesinin nedeninin eskide kalan vahşi sömürgecilik döneminde yaşananlar olduğu inanışı yaygındır

Fakat bu insanlık dışı sömürgecilik işlerinin hiç de öyle eskide falan kalmadığı, yaşanan her olayda tekrar tekrar anlaşılıyor.

22 Nisan 2024 tarihinde Kalkınma Yolu Projesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani himayesinde Irak, Türkiye, Katar ve BAE arasında imzalanan mutabakat zaptı, dünyanın ilgisini bölgeye çekti. Projenin tarihinin 2010'ların başına kadar gittiği, ancak ABD ve diğer bazı güçlerin türlü yöntemlerle engellemesi nedeniyle yıllarca akamete uğradığı ortaya çıktı.

ABD ve beraberindeki batılı ülkelerin, finansmanını bazı Arap ülkelerinden alarak Irak'ı işgal etmesinin ardından uzun yıllar geçmesine rağmen, bu talihsiz ülke hala gün yüzü görmüş değil.

Herkesin gördüğünde şeytan görmüş gibi olduğu batılı beyaz adam, "tamam işgal bitti, çekiliyorum" demesine rağmen gitmemiş çünkü. Ülkeyi üçe bölmeden terk etmek istemiyor belli ki.

Irak, 150 milyar varil petrol rezerviyle dünya ülkeleri arasında 4'üncü sırada bulunuyor. Ülkede zaman zaman artan şiddet olaylarına rağmen, petrol üretimi 2003 yılına kıyasla üçe katlanmış durumda. Çünkü batılı ülkelere ucuz petrol lazım.

Irak'ın üyesi olduğu Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) verilerine göre, yaklaşık 39 milyon nüfuslu ülkede, petrolün yanı sıra 3 trilyon 744 milyar metreküp doğalgaz rezervi bulunuyor. Söz konusu verilere göre yaklaşık 150 milyar varillik petrol rezerviyle Irak, dünyada Venezuela, Suudi Arabistan ve İran'dan sonra 4'üncü sırada yer alıyor. Irak, sahip olduğu toprak yapısı sayesinde ise Kuveyt ve Suudi Arabistan'dan sonra petrolün en kolay çıkarılabildiği 3'üncü ülke konumunda.

ABD'nin Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre ise Irak sırasıyla Rusya, Suudi Arabistan ve ABD'den sonra günlük yaklaşık 5 milyon varille en çok petrol üreten 4'üncü ülke.

Irak'ın petrol üretimi Saddam Hüseyin'in devrilmesinden sonra aşamalı şekilde yükselerek bugün yaklaşık 5 milyon varil seviyesine ulaştı. Irak merkezi hükümeti, üretilen günlük 3 milyon 800 bin varil petrolü, Basra'daki limanlardan gemilerle ihraç ediyor. Irak merkezi hükümeti ve IKBY, toplamda günlük 4 milyon varilin üzerinde bir petrol ihracatı gerçekleştiriyor.

Fakat Irak, ABD ve müttefiklerinin bölgede konuşlandırdığı türlü terör örgütleri ve gizli açık sömürü kuruluşları aracılığıyla adeta açlığa, çaresizliğe mahkum edilmiş durumda. Bu nedenle 2010 yılında başlatılması planlanan Kalkınma Yolu Projesi hala hayata geçirilebilmiş değil.

Mevcut Başbakan Sudani, büyük bir öngörü ve cesaretle inisiyatif alarak Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar'la birlikte projeyi canlandırmak üzere harekete geçti. Fakat emin olun kendisi de hükümeti de büyük tehlike altında.

Ümit edelim Sudani yönetiminin de projenin de başına bir iş gelmeden proje hayata geçirilsin ve bölgeden terör belası defedilsin. Bölge halkları refaha kavuşsun.

Ne kadar acı değil mi Türkiyesi, Irak'ı, Katar'ı, BAE'si bir anlaşma imzalıyor, projenin yarısından fazlasını bitiriyor ama hayata geçip geçmeyeceğinden kimse emin olamıyor.

Çünkü ABD'nin başını çektiği küresel çete adeta ali kıran baş kesen misali, her yola bir taş koyuyor.

Çin Kuzey Koridoru'nu hayata geçirip Avrupa'ya mal sevk etmeye başlar, ABD ve batılı müttefikleri ne yapıp edip Ukrayna-Rusya Savaşı'nı patlatır. Sırf Çin ve Doğu ülkelerinden batıya kendi kontrolleri dışında mal sevkiyatı olmasın, kendilerinden başkaları güç kazanmasın diye