Ankara'ya deniz getiriyor, yine yaranamıyor!

Adam İç Anadolu'nun ortasına, Ankara'ya deniz getiriyor, yine yaranamıyor. Bu siyaset denilen şey böyle bir şey işte

CHP'li Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, sessiz sedasız, gürültüsüz patırtısız büyük bir hizmete imza atıyor ama siyasi düşmanları bunu da saldırı konusu yapabiliyor.

Bozkırın ortasına, denizden yüzlerce kilometre uzağa deniz getirmek kolay bir şey mi Kolay diyen varsa getirsin denizi Ankara'ya da görelim

Yok, muhaliflerin niyeti başka Ne yapsa, ne etse, mutlaka eğip büküp, evirip çevirip bir eleştiri konusu bulabiliyorlar

Evet, Ankara'da etkili olan yağışlar sonrasında meydana gelen seller, su baskınları şehri teslim almış olabilir. Ama şehrin bütün yolları, caddeleri, kavşakları, alt geçitleri suyla kaplanmış

"Ne mutlu bize, Ankara'ya deniz geldi" demek varken, herkes başlıyor Mansur Başkan'a saydırmaya "Vay efendim bu çağda bir günlük yağış Başkent Ankara'yı nasıl teslim alır", "Nasıl her yeri su basar", "Ankara Büyükşehir Belediyesi neden tedbir almıyor" gibi bozguncu eleştirilerle yıkılıyor sosyal medya

Yani, adam denizin üzerinde yürüse, bu bozguncu muhalifler hele de AK Partililer, MHP'liler "Mansur Yavaş yüzme bilmiyor" diyecekler!

Bu kadar da olmaz yani!

Böyle yapmak lazım. Yoksa gerçekten 2024 Türkiye'sinde Başkent Ankara'nın, her defasında birkaç saatlik sağanak yağışa teslim olması akıl alır gibi değil

İşe ciddi yaklaşsak, aklımızı yiyeceğiz, kafayı bozacağız. Bu yüzden işi şakaya vurmakta fayda var

13 Haziran 2022 tarihinde yaşanan sel felaketinde 3 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Bu kez korkulan olmadı, kimse hayatını kaybetmedi. Bizim bundan mutlu olmamız lazım.

Zaten çizmelerini giyip sokaklara inen Ankara Valisi Vasip Şahin de "En büyük tesellimiz, Allaha hamdolsun, şu ana kadar herhangi bir can kaybı bulunmamasıdır" derken buna şükrediyordu.

Hepimiz şükretmeliyiz can kaybı olmamasına. Ankara'nın imajı yerle bir olmuş, Türkiye dünyaya çok kötü görünüyormuş o kadar önemli değil