Eğitim şart!

Vallahi şart!

Ama bildiğimiz eğitim yöntemleri bunlar üzerinde çalışır mı bilmiyorum.

Öyle bir noktaya savrulmuşlar ki, "gerçek dünya"ya dönmeleri artık eğitimle değil, tedaviyle mümkün gibi...

İdamlarının yıldönümüymüş, "Deniz Gezmiş ve iki arkadaşı"nı anıyorlar.

Anmak isteyen anar, bize ne değil mi

Fakat bu anma işinde başı çekenlerin kimliği biraz garip.

Üstelik kendileri de imza attıkları garipliklerin farkında...

Sadece Sözcü gazetesini örnek vereceğim.

Hani logosunun üzerine Mustafa Kemal'in mavi gözlerini yerleştiren Sözcü'yü...

Bakın, internet sitelerinde1 Deniz Gezmiş'i anlatırken ne diyorlar:

"(...) Hapisten çıkmasından sonra öğrenci hareketlerinden uzaklaştı ve Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan'la birlikte Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nu kurdu. Türkiye'de silahlı mücadele veren ilk siyasi örgüt olan THKO, bağımsız ve demokratik bir Türkiye için mücadele yürüttü. Sosyalist gençliğin katıldığı bu örgüt Hüseyin İnan, Sinan Cemgil, Yusuf Aslan, Alparslan Özdoğan, Deniz Gezmiş ve Cihan Alptekin tarafından kurulmuştu. Birtakım eylemlerden sonra 4 Mart 1971'de yayınlanan bir bildiri ile örgüt kamuoyuna tanıtıldı. İlk silahlı eylemleri 29 Ocak 1970 tarihinde verdi ve 12 Mart dönemi boyunca faaliyetlerini sürdürdü."

Ya, görüyor musunuz tıyneti

THKO, "silahlı mücadele veren ilk siyasi örgüt"müş...

O zaman "terör örgütü" denen şey nedir Mesela ne yapana "terör örgütü" denir

Peki, Sözcü'nün "Birtakım eylemler" deyip geçtiği olaylar nedir, bilir misiniz

Mesela bu "siyasi örgüt" ilk silahlı eylemlerini kime karşı yapmış

"Bağımsız ve demokratik Türkiye" için, tutmuş ABD elçiliği önündeki polis kulübesini kurşunlamışlar, iki polisi ağır yaralamışlar. Tetiği çeken ise, -bildiniz- bizzat Deniz Gezmiş.

Tekrar söylüyorum, şu anlattığım terör eylemleri, bir Marksist-Leninistin gözünde "kahramanlık nişanesi" olabilir.

Peki ama "vatanseverlik" iddiasındaki Sözcü gazetesi, bu adamları nasıl kahramanlaştırabilir

29 Ocak 1970 tarihinde bir olay olduğunu yazıyorlar ama ne olduğunu yazamıyorlar...

Açık açık, "Boşverin, orası lazım değil" diyorlar.