Şayet o 'karanlık el' isteseydi dün İstanbul'da çok ama çok tatsız olaylar yaşanabilirdi. Tamam, Kandil çok istedi. Doğal olarak DEM Partililer de istedi. Lakin Kandil'in arkasındaki güç, irade istemedi. Hal böyle olunca DİSK ve KESK 'Taksim'e çıkma kararından vazgeçtiklerini' açıklamak zorunda kaldı.

Eminim bu kararı açıklarken ziyadesiyle bozulmuşlardır! İçleri kan ağlamıştır.

Halk TV kışkırtma faaliyetlerini abarttı lakin başaktörlerin kışkırtılmaya niyetleri yoktu. Niyet demeyelim ona da 'talimat' diyelim. Talimat gelmemişti anlayacağınız. Şimdi diyeceksiniz ki 'talimat gelse ne olurdu'

Hiçbir şey olmazdı! İstenilen sonuç çıkmazdı. CHP zarar görürdü.

Talimata uyup ortalığı yangın yerine çevirenler bir miktar daha fazla biber gazına maruz kalınır, gözaltı sayısı artar, sokaktaki vatandaş da göstericilere tepki gösterirdi.

İnanın böyle olurdu!

Bakınız Bursa'da, Kocaeli'de İzmir'de tertemiz kutlamalar yapıldı.

1977'de 34 kişinin ölümüyle sonuçlanan Taksim olaylarında bizzat CIA'nın parmağı var. 12 Eylül'e giden yolun taşları döşeniyordu. Öldürülenler hatırlanmak isteniyorsa ABD Başkonsolosluğu'nun önüne gidip siyah çelenk bırakmak daha doğru bir tercih olmaz mı

Tabii ki olur

Lakin talimat alıyorsanız faili protesto etmek yerine failin arzuladığı manzaraların oluşmasına hizmet edersiniz! Gelin görün ki bu hakikati bir elli sene daha anlatsanız boş!

Şimdi gelelim asıl meseleye!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu dün bir fotoğraf karesine bile isteye girdiler. Önde eski TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı arkasında Özel ve İmamoğlu. Özgür Özel daha önce de açıktan destek vermişti Fincancı'ya. Peki Fincancı kim Kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'ni PKK ile mücadelesinde kimyasal silah kullanmakla itham eden kişi! İftiracı! Bu sebeple hapis cezası da aldı.