"Ne olur, kusurumu affet!"

7 Mazhar-ı Cân-ı Cânânhazretleri, evliyânın büyüklerindendir.

Bir gün talebeyle sohbet ediyordu ki, bir "ihtiyar" geldi huzûruna.

Ancak bozuk birisiydi.

İnanmıyordu bu zâta.

Talebe arasına geldi.

Bu velîyi kastederek;

"Bu hocanın hâlleri rahmânî mi, yoksa şeytânî midir"deyiverdi.

Gençler bunu duydular.

Müteessir oldular.

Büyük velî de üzülmüştü!

Hiddetle ona döndü.

Ve sert bir "nazar" etti!

O anda yere yıkıldı adam!

Ve çırpınmaya başladı!

Anlamıştı sert kayaya çarptığını.

Yerde çırpınırken;

"Ne olur, Allah için kusûrumu affedin"diyordu.

Mübârek, merhamet etti yine.

Elini uzatıp kaldırdı onu yerden.

Hiçbir şey olmamıştı sanki...

Adam, ellerine kapanıp "talebesi" olmakla şereflendi...