"Hayırlı işleri tehir etmedim!.."

Evliyânın büyüklerinden ve kabr-i şerîfi Delhi'de bulunanMazhar-ı Cân-ı Cânânhazretleri anlatıyor:

Yaşım on sekizdi.

Bir arkadaşım "Seyyid Nûr"dan bahsetti bana.

Ben bu ismi işittim...

Kalbime bir hâl oldu.

Elimde olmadan sevdim onu.

Kalbim onun sevgisiyle doldu.

büyük sevinçkapladı içimi.

Henüz onu görmemiştim.

Ama kalbim tutulmuştu.

Artık dayanamadım.

Hemence kalktım.

Gidip kapısını çaldım.

Ve huzûruna vardım.

Daha ilk görüşümde, Allah'ın izniyle anladım...

Çok büyük bir zât idi...

Cemâlinden nûrakıyordu.

Sohbeti, cana can katıyordu.

İyice anladım ki;

"Rabbini arayan, onun himmeti ve yardımıyla kavuşur."

Ve yine anladım ki;

"Kalbi hasta olanlar, onu bir defâ görse, kalbi nûr ve feyizle dolar."